“-zaman değişti artık
Ahmet’in dediği gibi
zaman sana uymayacak
sen zamana uyacaksın”
“-doğru demiş valla”
“-Ahmet erken evlenmeye de karşıdır”
“-ıramatlık bobam beni nişanladığında
ombeşimde yoğudum daha”
“-Ahmet köy adetlerinden nefret eder
aklına geldikçe kız kardeşleri
iştahı kaçar, kahreder, küfre girer”
“-boş verin hinci geşmişi”
“-ıramatlık bobam da
gepeğenç gelin olmamı isdemediydi
benim uçu da “daa çocuğudun” deye
yanardı içi
emme analığım, gudurasıca
usdurası içindeydi
“senden güçcük ellerin gızları
çoluk-çocuğa garışdı” deye
zokurdanır dururdu
ettiğime duttuğuma kırk mahana bulu(r)du
üzmez-kesmez ha bire söyleni(r)di
oyusa da(h)a bobama sarılalak yatardım
da(h)a aklım ileri-ğeri ermezdi
böbekler kendi doğuyo sanırdım”
“-le havle vela..
töbeler töbössun”
..
“-hetda varyana
gelin alıcıları ğün beklerkene
uyuya galmışışıyın da!
bobam ıramatlığın o bakışı dert oldu içime
gözümün öğünden getmez hâlâa”
yüzü-ğözü bomboz dondu da, boğazına düğümlendi
gözlerinden siğim siğim endi
“isdemeyosan vermeyen yavrım” dedi
ben ne bilirin isdemeyi
isdeneneyi,
nasip dedim, “bobam nere keserse ganım ora akar”
ne demeğise, çocuğun taha yahu, huncucuk çocuk ne anlar
eletdiler at arabasıyınan, godu-ğetdi vardılar
hoca herifi içeri ğodu ya ben uyuklamışıyım
bakdı gördü herif, olmadı, meyeyse
adam dışarı çıkıp gayınnam gile
“bana çocuk mu alıvıdınız yahuu
avıtcan mı bunu”
deye”
“-töbe töbee
saklısı gizlisi eşkere”
“hankımızın düğünü düğün oldu kiy ne”