Özlemek birilerini,özlemek sevdiklerini,özlemek en yakınlarını nasılda yakar yüreklerimizi.Çocukluğumu özlerim yana yana,özlemler yakar içimi susuzluk gibi.
Değerini anlayamadığımız çocukluğumuz,kıymetini bilmediğimiz gençliğimiz çevirsene yılları mevsim mevsim geriye.Babamlı anennemli kardeşlerimli günleri anımsdığımda içim burkulur özlem yangınlarıyla.
Babama yaptığım ilk köpüksüz kahveyi ,annemin ceviz sandığında sakladığı ekmek ayvalarını,tadı çok güzel olurdu beklediğinde sandıkta.Toprağa paslı çiviyle yazdığım çocukça şiirimin heyecanlı gününü,ilk okuldaki arkadaşımın elimden zorla aldığı sarı yirmibeş kuruşlarımla içtiği turşu sularını,okuduğum ilk okulumun bahçesinde oynadığım arkadaşlarımı.Perşembe geceleri saat dokuzda başlayan radyo tiyatrolarını,çiçekli meyveli bahçemizi,yuvarlak havuzumuzda yüzen ördeklerimizi,tulumbalı kuyuya soğuması için fileyle attığımız
hormonsuz karpuzlarımızı...

Erkek kardeşim Erdinç’in akrebi ayaklarından bağlayıp önüme attığnda ,attığım çığlıklarımı,kardeşim Zeynep’in kestanelerini tabağından kaçırmalarımı,kardeşim Selim’in beyaz yirmibeş kuruş diye ağlamalarını,sarı yirmibeş kuruşları asla beğenmezdi.

Ah postacılarımızı,mektupların zarflarından ıslatıpta çıkarttığım pul koleksiyonlarımı,tavan arasında kiremitlerden sızan güneş ışıklarıyla heyecanla ve gizlice okuduğum romanları,mum ışığında yazdığım şiirlerimi,öğleden sonra sokak sokak gezip mani okuyan macuncularımızı,ip cambazlarını.
Bahçemizdeki ağaçlardan toplanan meyvelerimizin komşu paylarını dağıtmalarımı,kırmızı bayram papuçlarımla heyecandan uyuyamadığım sabahı...
Özlüyorum özlüyorum yana yana aklıma düştüğünde..
Aşık olduğum günün uykusuz sabahını,şu an İsTanbul’umdan uzaktayım ,özlüyorum özlüyorum aziz İSTANBUL ’UM...

Sevdiğim her güzelliği ,sevdiğim insanları yana yana özlüyorum,özlemek ne sancılı bir duygudur.Türkiye’m de adını bilip daha göremediğim bir çok illerimizi özlüyorum...

Özlemlerim giderdim mi ne ,sağnaklar başladı gözbebeğimde bu gece delice...

Oya gedik...


( Özlemler Yakar Susuzluk Gibi! başlıklı yazı Oya GEDİK tarafından 15.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu