Tilki bir gün ormanda avlanmaya çıkmış ormanın derinliklerinde av bulmak için dolaşırken bir de görsün, bir ağaca asılmış koskoca bir geyik eti budu tilki eti görünce sevinmiş, sevinmiş sevinmesini ama, bulduğu et boyundan alamayacağı kadar yüksekteymiş ve onu oradan nasıl alırım diye düşünmeye başlamış.
Tam onu düşünürken öbür taraftan bir kurt çıkagelmiş demiş ki tilkiye ne bekliyorsun eti oradan alıp yesene ;
Tilki bir yerinden alamadığı ağaçta asılı duran ete bakar, bir de kendine bu soruyu soran kurda bakar ve kurda cevap verir.
Kurt kardeş, kurt kardeş ben bu gün oruçluyum…
Der.
O öyle deyince, kurt bir çırpıda hoplayıp eti bulunduğu yerden aşağıya indirir ve bu arada pat diye bir ses çıkar, kurt orada avcıların kurduğu tuzağa kendini kaptırıverir ve eti yiyemez hale gelir.
Tilki derhal yere düşen eti yerinden alır ve büyük bir iştahla kurdun düşürdüğü eti yemeye başlar.
Kurt öbür taraftan canı acıya, acıya tilkiye bağırır.
Hani sen oruçluydun.
Ne oldu da orucu bozdun
Der.
Tilki cevap verir.
Top atıldı ya, sen duymadın mı ?
topun sesini der.