yoktun…
kollarımda hayâlinle içtim ben bu geceyi
kan gibi sıcacıktın
can gibi sımsıkı saran,
ecel gibi nefes nefestin
bense,Sana vurgun bir katildim
senden çalıp sakladığım anı parçalarına,
maviş yağmurlara dadanandım
ayrılık yüzlü dağlara yasladım sırtımı
buğuluydu gözlerin,sesin gibi
karbeyaz bir sevgiydi yaşayacağımız
ve
sen benim kardelenim olacaktın…çiğdemim…
ateşine dokunduğum…
hayâllerimi yıktın
canım kırıldı
kan sızıyor
canım üşüyor
neşter vurulan yerim acıyor
dışım buz soğuğu
bulutlar geçiyor aynalarımdan
salkım söğütlerim fısıldaşıyor suskunluklarımda
nasıl unuturum;kırılan dallarımdan damlayan Seni
acıya bulanmış gülüşlerin “makber” inleyişinde ağlayışlarını
çiçekten sarılmış maviş hayâllerim gidiyor
dönüp dönüp ardıma bakışlarımda …
.....
artık bülbül ötmüyor dut ağacımızca...