Daha önce yere düşüp,
Dizimin kanamasıyla
Somut acıyı tatmıştım.
Soyut acıdan bi haberdim.
Bilmiyordum
Dünya denen mallık silsilesinin,
Bu kadar despot olduğunu.
Hep çocuksu saf bir bakışla
Tutunurdum hayata ve büyüdüm
Seni görür görmez,
Soyut acıyı da tattım.
Kalbim,
Yokluğunda kor ateşten,
Bir ücra şehir gibi sessiz ve kuytu;
Ne yapsam çare yok!
Soyut acı gece başlar,
Göze girmez uyku.

Soyut düşler vardır ya hani;
Somut olması beklenen,
Sen de benim soyut düşümdün,
Hayallerimde sürüklenen.
İmkansızdı belki bu hayal;
Oysa, mucize peşindeydi gönül
Tek kişilikti bu aşk, 
Seven ben,
Sevilmeyen yine ben
Ya peki sen...?
Çok mu zordu?
Rol gereği bile olsa
Beni sevmek..
Yalan sevgine de razıydım ben
Bu kadar dürüst olmak senin neyine.?

Şimdi hüzünlerim var.
Üstelik hem somut hemde soyut:
Varla yok arası gibi zıt bir durum.
Yaban bir çelişki,
Sarhoş bir ruh hali...
Yılkılıklara terk edilmiş bir beden gibi
Yığınla önümde, bu aciz hüzünler.
Galiba bende bir sendrom oldu
Bu karamsarlık terimi
Tamam da:
İyimser olmak benim neyime.?
 
         Aziz KUZU
( Soyut Acı Gece Başlar başlıklı yazı Aziz KUZU tarafından 28.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu