B�t�n bu yazd�klar�m�z manevi bir e�itimden ge�mek suretiyle, emek verilerek elde edilecek mertebeleri anlat�yor.Pekiyi,ben de kendimi geli�tirmek suretiyle Allah’a yak�n olmak istiyorum, d�nyam� ve ahiretimi kazanmak istiyorum diyen bir ki�i hangi �abalar� g�sterip,nas�l bir yol izleyerek ba�arabilir?.
Bilesin ki;
Azizim �imdi anlataca��m�z b�l�m bunun i�indir.
Allah yar ve yard�mc�n olsun;
Bu i�, bir insan i�in en b�y�k ideal ve kurtulu�tur. Allah ve resul�n�n dostlu�unu kazanmak; do�al olarak y�ksek karakter ve �st�n bir �aba gerektirir. Herkesin kar� de�ildir. ��nk�
Bu yolculu�un �n� sonu yoktur.
Bir k�renin d��ndan merkezine,ayn� uzakl�kta say�s�z do�ruyla ula�abilirsiniz.Ger�e�e ula�man�n yolu say�s�zd�r.Bu nedenle b�t�n dinler ve mezheplerle tarikatlar, kendilerinin en iyi ve en k�sa yol olduklar�n� iddia ederler..

Her yol, ondan ona ��kar. Ancak bir insan, �mr�n�n 70–80 ortalama y�l oldu�unu d��n�rseniz, zaman k�sa, yol uzundur.
Ge�mi� kaynaklardan ve Y�ce kitab�m�z Kuran-� Kerimden anlad��m�z odur ki; bize laz�m olan �slami metotlar, denenmi� yollard�r.
Bu denenmi� yola;
Tasavvuf ehli, YOLCULUK;(s�luk,)
Demi�lerdir.
Bu yolculuk ana hatlar�yla, �� safhada izah edilebilir.

I…

Bilinmelidir ki;
Her sahs�n, Zat-� �lahide adalet �zere, ger�ek bir yeri vard�r. Hakk, her yaratt��n� severek yaratt�. Belli bir maksat ve g�revle, ihtiya� duyaca�� yeteneklerle var k�ld�. Hi� bir fazlal�k ve eksiklik olmamak kayd�yla ’El Kamil’ isminin gere�i olarak, kudretiyle donatt�.

Yaratmak istedi�i her ger�e�i;’’Akl� Evvel’de planlad�, programlad�, zamandan m�nezzeh, mek�ndan ar� olarak, kendi kendisiyle kaim k�ld�.
Diledi�i zamanda bu aleme intikalini sa�lad�..
Bu intikalde s�ras�yla; Nefs-i k�lli, ar� ve k�rsiyi a��rd�; tabaka tabaka g�kleri devredip ate� k�resine indirdi.
……………..Havaya, suya,tora�a,bitkiye,hayvana ve en sonunda insana ula�t�rd�.
……………..B�t�n bu yolculuk s�ras�nda her merhalede meydana getirece�i i�leri eksiksiz yapacak meleklerini, ihtiya� duyuldu�u anda var ederek, sistemde en ufak bir hataya meyden vermeden,murad�n� yerine getirdi.
O Hal�k ve Kadirdir.
B�t�n bu anlat�mlardan, yarat�lan�n yaratandan ayr� bir yolculu�u oldu�unu d��nmemelisin.
Zat kendisi, s�fat kendisi..
O var, ba�ka bir �ey yok…bilmelisin………….
…………�zetle;
O;
kendinden kendine tecelli etmektedir..
G�n�m�z biliminden ifadeler kullan�rsak ��yle diyebiliriz:
………………Ezeli olan; Hakk�n �z varl��na,Nur,�z
enerji diyebilirsin. Bu �z enerjiden yaratman�n ilk kademesi olarak melekler yarat�ld�. Melekler madde �tesi Nur varl�klard�r.

Bir kademe genle�en �z enerji,
Nar olarak isimlendirilen bir alt enerjiye d�n��t�.
Cinler bu makamda yarat�lm��t�r.

Bildi�imiz ate� ile nur aras� bir makam, buras�. Kur’an-� Kerim’de dumans�z ate� olarak tan�mlanan bir enerji t�r�. Burda h�z, ��k h�z� mertebesinde olmas�na ra�men, yanan veya yakan bir �ey de�il. Bilimsel terimlerle bo�man�n bir yarar� yok. Ayr�ca konumuzun anla��lmas� i�in daha fazla anlat�ma gerekte yok. Daha ileri fikir edinmek isteyenler i�in, kuantum fizi�i ile ilgili kaynaklardan yararlanmak m�mk�nd�r. Eski kaynaklar�n dili ile g�n�m�z�n dili aras�ndaki farkl�l�ktan dolay� bir tak�m anla�mazl�klar�n olmas� da do�al say�lmal�.

Bu enerji, yaratman�n bir kademe daha �telenirken, �z’den uza�a at�l�rken seyrekle�ti ve bildi�imiz ate� konumuna geldi. Bundan �nceki enerji i�in �e�itli ��nlar�;
Radyo dalgas� ve benzeri dalgalar�, radyasyonu tahayy�l edebilirsin.
Sonras�; ate�in ayr��t�rd��, �ekilden �ekle intikal ettirdi�i, madde alem ki;,
Yarat�lman�n ilk safhas� olan bu safhada, �lemlerin ihtiyac� olan enerji maddeye hapsedildi.
Sonra;
Azizim; ak�lca daha kolay kavran�labilen, bu �lem i�in;
Bat�n-Zahire zuhur etti; denilir.
Fizik �lem i�in…
�u anda da ayn� �ekilde, yaratma devam edip durmaktad�r. �rne�in; insan kur’anda anlat�ld�� gibi: topraktan yarat�lmaya devam etmektedir.

�lemler, ba�tan sona;
‘’Allah yerlerin ve g�klerin nurudur. �nananlar� karanl�klardan ayd�nl��a ��kar�r.’’
Ayetinde anlat�ld�� zere bilinir.

Madde �leminin ad� ESFEL-� SAF�L�N dir.
B�ylece Allah’�n nuru(�z enerji ile) aram�za yetmi� �ki bin perde girmi� oldu.
D��e kalka;
Bu mertebeye kadar gelen, hissetti�imiz, bilebildi�imiz varl��n bulundu�u bu makam�n bir ad� da’’ Akl� K�l ‘’d�r. Yine baz� kaynaklarda ALA-� �LL�Y�N olarak ge�er.

‘’Biz insan�,en g�zel �ekilde yaratt�k.Sonra esfel-i safiline indirdik.’’(93 / 4-5 )

Anlat�lan bu mertebelerin hepsi;
Allah nurunun, insanl�k mertebesine var�ncaya kadar ge�en birinci yolculu�udur. �lk merhaleleridir.
Geldi�imiz her merhalenin tecellilerini b�nyemizde ta��r halde, tam, k�mil bir vas�fta yarat�ld�k.
�st �ste yedi bedenle var edildik;

Ruh beden*,
nefis beden*,
melek beden*,
cin beden*,
enerji beden*,
nur beden*
biyolojik (fizik) beden*...

Ayr�ca fizik bedeni olu�turan, d�rt ana unsuru bu say�ya ilave edersek, beden say�s�n� on bire ��karabiliriz.
Hava*,ate�*,su* ve Toprak*.Bunlara;
Kat�, s�v�, gaz ve enerji de diyebilirsin.
Evrenin, hakikat �lemi ve ahiret �lemi olarak yirmi bir boyut oldu�u ke�if sahiplerince biliniyor.
On boyut ahirete, on boyut d�nyaya ait;
�kisinin tam ortas�, s�n�r bir yar� madde, yar� mana boyut var ki hem yarat�lman�n olup durdu�unun ispat�, hem iki �lem aras� ge�i� kap�s�d�r. �ki �lemin, her iki yandan da onbirinci boyutu olan bu ara boyutla ayr�lm�� oldu�u ehlince bilinmektedir.
Bu taraf YAS�N,
�b�r taraf TAHA d�r.

Bu (Araf)s�n�r�n, Leptokuarklardan olu�tu�u g�n�m�zde bir�ok entelekt�elce biliniyor. �b�r �lemden kast�m�z mana �lemi, bu �lemden kast�m�z madde �lemidir. �kisine birlikte Cem �lemi tabiri kullan�l�r.

�nsan, geldi�i ve d�nece�i yeri anlamadan yola ��karsa CEM �LEM�, b�t�n� anlamaktan uzak kal�r.
Cem �lemini bulmadan bu d�nyadan ayr�lmak, ahiretteki baz� nimetlere kar�� ebedi mahrumiyet olacakt�r.
Tasavvuf;
�lemleri beyin laboratuar�nda anlama bilimi olarak tan�mlanabilir. Ara�t�rma (tahkik )sonu�lar�n� ke�iflerle sa�lamas�n� yapa yapa ilerler.

Aynen maddi ilimlerde oldu�u gibi halka sonu�lar� bildirir.
�nceleme ara�t�rma safhalar� halk� s�kaca��ndan, bahsini etmez. Baz� �eylerin izah� da yasakt�r. ��nk� burada se�ici unsur imand�r. Bilgi de�il. Bu yolculu�u yapmayanlar do�as� gere�i:

‘’Onlar,hayvan s�r�leri gibidir;belki daha �a�k�n..’’( 7 / 179)
Ayetinin muhatab�d�rlar. Me�erki Allah kitab�na inanm��; kitab�n �a��rd�� yolda gayret edip mesafe kat etmi� olsunlar.

SEFER-YOLCULUK II.

Bunun i�in:
____M��ahede ve terbiye, e�itim seferi…
Tabiri kullan�l�r.
Bu ikinci seferde her t�rl� e�itimin ve e�iticinin yan� s�ra, �ncelikle kur’an’�n emretti�i farzlar ve resul�n�n s�nnetlerini yerine getirirken; KAM�L B�R M�R��DE intisap ederek, AKLI MAA� olan bu �lemden, AKL-I K�LL’E u�mak ve manevi bir yolculu�a ��kmak gerekir. Ki;
Buna;
HAK�KAT-I MUHAMMED-� ye yolculuk.
Denir.

Daha �nce, o yolun yolcusu olmu�, maksada ula�m�� pirlerin himmeti ve gayreti ile akl-� k�ll’e ula�mak gerekir.
Bu �ok �zel bir vuslatt�r.
Yarat�l�� nedenimizdir.
Mira�t�r. Tevhittir.

Yukar�da anlat�ld�� zere insan, yarat�l�ncaya kadar, kendini meydana getiren merhalelerden birer birer ge�erken, bu g�nk� konumunu kazan�ncaya kadar, u�rad�� her �eyden bir renk alm��t�r. Her bir s�fattan iyi huylar edindi�i kadar yaramaz �eylere de maruz kalm��t�r. Anne ve babas�ndan, yolculu�una mani huylar� irsen devralmas� gibi
Bu y�zden;
___’’Onlar hayvan s�r�leri gibidir; belki daha da �a�k�n…’ (7 /179 )
Ayet-i kerimesiyle anlat�lan z�mreye d�hil olunmu�tur.

��te M�r�idi k�mile (akl-� k�le ermi� bir e�iticiye) ula��nca, o yaramaz karakterlerden ve yanl�� inan�lardan kurtulur. Bunlara kalbi hastal�klar da denir.
Esasen bu anlatt��m�z �ekilde temizlenmeden, asla akl-� k�lle ula��lamaz.
S�radan insanlar i�in, tabi olaca�� bir �efaat�inin korumas�ndan ba�ka yol yoktur.
Dinlerin i�levi de budur.
�al��p ��renerek, m��ahede makam�na ula�amayan b�y�k kitleleri, kurtulu�a erdirmektir. �nsanlar�n i�inden se�kin olanlar� hemcinslerine �efaat�i yapacak e�itimleri vererek, insanl��n devam�n� sa�lamakt�r.
�dem aleyhisselamdan beri bu b�yledir.
Her devirde tevhide ula�m�� bir zata ba�l� olarak hayat devam etmektedir.
Kendi hallerine kalsalar o �ok g�vendikleri akl-� maa�lar� ile hayvanlardan bile a�a�� derekelere d��er, kendilerini mahviyete s�r�klerlerdi.

Bir salik,
Akl-� k�ll’� bulmad�k�a, hak ehlince yeti�kin say�lmaz.
Yeti�kin olabilmek i�in �nce velayet makam�n�n ilk basama�� olan akl-� k�ll’e ula�mas� gerekir.

‘’Delile erenler, has bilgi al�rlar
Delili olmayanlar �irkin kal�rlar.’’

Akl-� k�ll’�n bir ad� da Hakikat-� Muhammediyedir.
O; ‘’Allah ilk �nce akl�m� yaratt� ‘’buyurmu�tur. Salik bu makamda renksiz olur. Birli�i, vahdeti bulur.

‘ Renksiz, rengi de esir eder;
Musa, Musa ile cenk eder.’
Renksiz olunca ho� yol bulur;
Musa –Firavunla dost olur.’’

Bu makamda Salikin akl�;
Akl� k�ll’�;
Nefsi; Nefs-i k�ll’� bulur, b�t�nlenir.
Ruhu; mukaddes ruh olur.

Bu makama;
Firkatten sonra vuslat,
ayr�l�ktan sonra birle�me..
Denir.
Buras� Hakk’a meczup olanlar�n makam�d�r. Hayretin doruk noktas�d�r. Bir�oklar� bu makamda tak�l�p kal�r. Bu yolda rehberi olmayanlar sap�t�r, hakikate tam vak�f olamazlar.
Bir ba�kas�n� kemale erdiremezler.
Kendilerinden kerametler zuhur ederse de itibar edilmez. �er-i �erife uygun bir hayatlar� olamaz.

Varl�k zerresini ummana atm��, da��lm��lard�r. Art�k ne kendilerinden, ne varl�ktan haberdar de�illerdir. Bu y�zden �er-i emirlerle herhangi bir kayda giremezler.
Bunlar kendi ba��na hareket ederek bir �eyler elde etmek isteyenlerle, acemi rehberlerin kurban� olanlard�r.

………….Velidirler.ancak, amaca ula�amam��,muratlar�na erememi�,hemcinslerine hizmetten mahrum olmu�lard�r.

III. sefer-yolculuk

Bu yolculuk hakk’� bulduktan sonra geri d�n�� yolculu�udur.Yani Hakk’tan halk’a yolculuk..Birlik halinden ayr�l�k haline d�n��t�r.Bu yolun yolcular�,ir�at veya hizmet i�in halk i�ine geri d�nerler.Kutsi makam�n sahibi olmu�ken,manevi bir tenezz�lle,be�eriyet kisvesine b�r�nerek,halk aras�na kar��rlar.

‘Ben de sizin gibi bir be�erim.’’

S�rr�n�n ifade etti�i makama tenezz�l ederler.
Bir be�er ne yaparsa, nas�l ya�arsa onu yapar ve ya�arlar. G�r�n��te senden benden bir farklar� yoktur.
S�fatta kalanlar;
�frat ve tefritten uzak durarak halk�, ihtiya�lar� ve yeteneklerinin gere�ini g�z �n�nde bulundurarak ir�at ederler. Zat evliyas� ise kendini gizler ve o �a��n gereklerine g�re ihtiya�lar� tecelli ettirir. E�er nefsine hizmet etmez, celala m�ptela olmaz ise o zat�n zaman�nda insanl�k ilerler, geli�ir, mesrur olurlar. R�z�k darl�� ekilmez, asayi� berkemal olur. Yok, e�er kendi yetki ve sorumlulu�unun fark�na varamazsa o zaman bekle k�yameti.
K�yametin ne zaman kopaca��n�n sorulmas� �zerine; Resul� kibriya: Emanet ehline verilmedi�i zaman k�yameti bekleyin’,cevab�n� vermi�tir.
Bundan anla��lmas� gereken, zaman�n zat�n�n ehil olup olmad��d�r.O ehil ise zahirde her �ey yerli yerinde olacakt�r.O kendini tam idrak halinde de�il ise zaman� b�t�n m�minler i�in zor ge�er.Celal s�fat� her �eyi mahviyete s�r�klemek ister.Onun, yani celal�n i�i, kontrols�z kalmas� halinde, varl�� yoklu�a g�t�rmektir.
Celal ate�tir, kontrolden ��karsa ihtiyac� t�keninceye kadar yanmak ve yakmak tabiat� gere�idir. Tarihte �yle zatlar gelmi� ge�mi� ve izlerini tarihler kaydetmi�tir. Baz�lar� cemale ge�erek, y�kt�klar�n� tamir etmi�ler, baz�lar� ise celal�n kendilerine vurdu�u darbeler nedeniyle �ehit olmu�lard�r.
Yerlerine gelenler onlar�n y�k�mlar�n� tamirle i�tigal etmek zorunda kalm��lard�r. Celal�n h�km� ge�icidir. As�l olan, baki kalan cemaldir. Y�k�m ne kadar uzun s�rerse s�rs�n, sonunda bar�� ve hayat kaim olacakt�r. K�yamet m�stesna. Zat evliyalar�, yerlerine k�mil vekiller b�rakt�� s�rece hayat devam edecektir.
Azizim;
Bu i� senin abesine gitse de b�yledir. �nk�r yerine, anlamaya gayret et. Her i�te hidayet Allahtand�r. Her �eyin do�rusunu allah bilir. Bu i�te nasibin varsa, Allah yard�m edecektir.

Yoksa, Allah selametini ba�ka alanlardan verir. Sonu�ta Allah’�n dedi�i olur.
Bu mertebeye erenler, iffet ve istikamet sahibi olurlar.
�eriata zahiren uyarlar.
Ancak, nafile ibadetlerden ge�erler. Art�k ibadetleri a�k derecesinde de�il, muhabbet makam�ndad�r. �badetlerinde s�nnet ve nafilelere ay�rd�klar� zamanlar�n�, ilhamla bildirilen alanlara kayd�r�rlar. Zahiren ibadetleri azalm�� gibi g�r�n�r, ancak g�revleri eskisinden daha fazla ve karma��kt�r.
Hem kesreti hem vahdeti ayn� anda ya�arlar.
D�� lemleri halka yak�n, i� �lemleri ise hakka yap��kt�r.
Bu makamda, halktan baz�lar�nca k�nand�klar� olur. Zira halk, zahirde kimin ibadeti �oksa onu k�mil bilir. Yani; kimilerince anla��lmaz olurlar. Halk, anlay��na g�re davrananlar� veli olarak ba�r�na basar, anlayamad�klar�na deli der, terk ederler. E�er fazla �stlerine gidersen din ve Allah ad�na zat� katlederler. Peygamber, veli se�meden, tarih boyu nice Allah dostunu katletmi�lerdir.

H�s�l�;
Kamil olan�, yine k�mil anlar.
Bu daire, cem �leminden sonra meydana gelen fark dairesidir.

Hz. Ali kerremallah� ve�he bu makam� ��yle anlatt�:

’Cem �lemi olmadan fark, �irk;
Cem �leminden sonra fark olmazsa; z�nd�kl�k;
Cem’i, fark’� bir bulmak; tevhit say�l�r.’

Burda anlat�lmak istenen;
Birlik �lemine terakki ederek, hi�lik s�rr�na ermeden, �irkten kurtulmak m�mk�n de�ildir.
Cem �lemine erdikten sonra farklar� g�zetmeden h�k�m y�r�tmek z�nd�kl�kt�r.
Hi�lik ile varl�� bir bilmek tevhittir.

Tevhitte te�bih ve tenzih bir aradad�r.

Her �ey O’dur,
hi�bir �ey O de�ildir;

�eklinde ifade edilebilir.

…………..
Tevhide ula�m�� olan kamil zat�n, yeniden fark makam�na ini�i, terakki say�l�r.Bu makama erince, nefsine arif olur.Kendini bilir.Esas varl�ktaki yerini tam bilmesinden;
Hususi bir itikada ba�lan�p kalmaz.
�htiyaca g�re rabbin b�t�n s�fatlar�nda ve esmalar�nda tasarruf eder.
�l��s� kur’andaki muhkem ayetlerdir.
Muhammedi hakikatin gerektirdi�i hizmeti yerine getirir.
…………
�eyh Iraki’nin ��yle dedi�i kaydedilmi�tir.
____
''Hakk teala c�mle e�yay�, zat�n�n ayn� k�ld�.
Sebebi hikmeti ise hi�bir �ekilde kendinden gayr�na ibadet olunmaya.
Ba�kas� sevilmeye.
�lahi gayret (k�skan�l�k)bunu gerektirir.''

Bu nedenle kim Allah’� hat�rlamadan, r�zas�n� g�zetmeden bir �eyi severse o sevginin aras�na bizzat Allah’�n zat� girer ve ayr�l��a, ac� �ekmeye sebep olur.
Bunun fark�na varan atalar�m�z;
‘ �ok sevi tez ayr�l�k getirir’ demi�lerdir.

‘Gayreti, yabanc� koymad� Hakk’�n;
��phesiz ki O,ayn� oldu Halk�n ‘

Burada kast edilenin Kur’andaki kar��l��;
‘ Rabbin h�km� �u ki; Kendisinden gayr�na kulluk etmeyesiniz.’(17 /23 ) ayetidir.

Peygamberin �ahs�nda bize telkin edilen;
Sevgide, senada, ondan ba�kas�n� bilmeyesin, g�rmeyesin, itaat etmeyesin. Zaten bunun aksi m�mk�n de�ildir. Neye taparsan�z tap�n�n, sonu� ona var�r.
Buradan ��kan sonu�; c�mle varl��n hakk oldu�unu bilmek ve ona g�re ya�amakt�r.
�rfan sahibi bu hususta;
‘Bir zerrecik yerinden kay�p oynasa;
�lem harap olurdu, ba�tan aya�a’
�eklinde ifade ederken;
Kuantum fizi�i teoremiyle ‘B�y�k patlama ile )�lemin yoktan var edildi�ini ispatlayan bilim adamlar�:
‘B�t�n evren Madde ve Anti madde ile t�ka basa doludur,
Evrenden bir atom �ekilmi� olsa, koca evren o bir noktadan kendi i�ine ��ker:’demektedirler.
Peygamberimiz de bin be� y�z sene �nce;
‘�lemler t�ka basa Allah’�n melekleri ile doludur demi�tir. Bir melek i�ini yapmasa b�t�n �lemler yok olurdu.’�fade farkl� olsa da manan�n ayn� oldu�u a��kt�r.

�mam-� rabbani hz. bir d�rtl��nde ��yle demi�tir.

‘Hakk kulundan intikam�n� yine kul ile al�r;
Bilmeyen ilm-i led�n� an� kul yapt� san�r.
C�mle e�ya Hal�k’�nd�r, kul eliyle i�lenir;
Emr-i Bari olmay�nca sanma bir ��p deprenir.’

Bu manada Kur’andan;
‘Her ne yana d�nerseniz,
hakk’�n y�z� o yandad�r’(3/115 )
Ayetini de anmakta fayda vard�r.
Yine;
‘Yery�z�nde hi�bir canl� yoktur ki,
Hakk onu ensesinden tutmu� olmas�n…’(12 / 6 )
ayetini hat�rlamak yeterlidir.

***
Her varl�k hakk’�n bir veya birka� isminin belirgin tasarrufu alt�nda bulunur.
Bu isimler onun rabbi (terbiye edici )s�fatlar�d�r. Nefis dedi�imiz kavram bu s�fatlar�n ortak bile�kesidir. Hakk’� k�milen sadece bu yetenek ve huylar�m�z�n bize dikte etti�i pencereden g�rmeye programl�y�zd�r. Halbu ki bu do�ru olmakla beraber, eksik bir bak�� a��s�d�r.
Biz E�refi mahl�kat olarak b�t�n� kavramakla m�kellef oldu�umuzdan, geri planda kalan isim ve s�fatlar� da geli�tirmek zorunday�z. ��te din ve ibadet, zikir bunun i�indir. Anlay��m�z�, kazan�mlar�m�z� art�rmak i�in pasif kalm�� yanlar�m�z�, Allah’�n o manaya gelen isimlerini s�rekli okumak suretiyle tecelli ettirmemiz, bilin� �st�ne ��karmam�z gerekir.
Yani tasavvufi e�itim herkes i�in bir zorunluluktur.
Haf�zas� zay�f bir ��renci k��k ya�ta Haf�z�n ismini okuyarak kendini geli�tirebilir. Keza; matematikten kendini yetersiz g�ren de enel hasib�n ismini okumak suretiyle beyninin o b�l�m�n� a�arak kullanmaya ba�layabilir.
Doktorlar enel �afi�n, bilimle u�ra�an enel mucid�n, h�kim ve savc�larla avukatlar enel adil�n, enel hakim�n esmas�ndan yararlan�r.
Hastalar enel �afi�n okumak suretiyle �mmin sistemlerini devreye sokarak �ifa bulabilirler. Bir insan�n genlerinde onu hasta etmeye yetecek alt yap� haz�r oldu�u gibi, �ifaya kavu�turacak unsurlar da mevcuttur.
Kuran’� kerimi duvara asman�n bir faydas� olamaz. �lm��lerin ruhunu �ad etmek i�in de gelmemi�tir.

Her insan belli bir esma gurubunun tasarrufu alt�ndad�r.
Bu esma guruplar�n�n hepside Hakk’�n isimleri oldu�undan, onun yolu kendi a��s�ndan do�ru yoldur. Kendisini y�netip y�nlendiren kaderinden dolay� k�namak haks�zl�kt�r. O ki�iye e�itici bir mant�kla yakla�mak ve hakk’�n di�er esmalar�n� talim ettirmekten ba�ka yol yoktur. Yay�n do�rulu�u e�rilinden anla��l�r. Her kulu �st�n yeteneklerinden yararlanmak varken, k�namak b�y�k hatad�r. Kur’anda s�rat-� m�stakim, hem toplumsal ortak payday�, hem insan�n sa�l�kl� fert olabilmesinin �artlar�n�, hem de ferden kendi do�rusuda ya�amas�n�n gereklerini hat�rlatacak �ekilde kullan�lm��t�r.
………….Bu b�l�m� burada sonland�rarak,�lmullah,Marifetullah,hakikat,s�rrullah,s�fatullah,zatullah,ilm-i led�n kavramlar�n�n anlat�lmas�na ge�ebiliriz.

*****

AYIP
Ilg�n- 1995

Baz� �eyleri de�i�tirmek
G�nl�mce bi�imlendirmek istedim de
Yeniden
Uyard� uyaran, incitmeden

“Ay dost, l�tfen
Olmaz �yle �ey, deme
En olmaza bile
Akl�n�n reddetti�ini g�nl�ne sor
Unutma
Kadir-i mutlak kay�t alt�na al�nmaz
Duymad�n m� olmaz olmaz”

Dondum kald�m �ylece, �a�k�n
Tek bir zerreyi bile de�i�tirmeden
Yeniden bakt�m
��ten d��a, ba�tan sona

G�rd�m ki onbirinci boyuttan
Her yap�, her canl�, her olu�um
Varlar ve yoklar
Her do�um ve �l�m ola�an�st�yd�
M�kemmeldi
Her �ey, �ylesine gerekli, �ylesine ki
Vazge�ilmez
Olmazsa olmaz
Sonralar� i�in, var ve yok, oldu�u gibi kald�

“Eser m�essire delildir”
Elbette elbette
Ya il�hi
S�z�ne s�z katmad�m
Hem utand�m evvelimden, isteklerimden
Yerindim cehaletimden

Ay�b� ay�plamak-me�er ne-ay�p
Bilmem gerekirdi
Kesinkes
Sen abes yaratmad�n

Ar�nabilse g�n�ller kinden, nefretten
Beyinler k�r cehaletten
Gecede g�nd�zde, aral�ks�z
D�rt mevsim g�n beyaz�, yediveren
Atlas kefen giyinir de-ya�arken-insan
Olurmu� insan
S�rf sevgiden

Sorunlarla cevaplar� yoklu�a kar��rm��
Evren �ap�nca
Mecmu�l Bahreyn-yani
�ki deniz bir olurmu�-sakin
�yle ki var ve yok ayn� �ey
Neyse o
Ol denilmeden ilkin

L� mek�nda donmu�ken zaman
Varl��n k�lliyen rahmet oldu�u
Sevgiliyle bir olunan yerde
S�ze �iire ne gerek

Fark� yoksa-ya�arken
D�nyan�n �hiretten
Cehennemin cennetten
Ezeli ve ebedi
�nd-i il�hide olmad�� gibi

Maksat h�s�l olmu�sa
S�yle, can dost s�yle
��ha ne
Mire ne gerek
S�ze ne
�iire ne gerek
S�ze �iire ne gerek

Sitedeki

�nceki Yaz�s� Sonraki Yaz�s�

Yazar�n

�nceki Yaz�s� Sonraki Yaz�s�

( Manevi Yolculuk ba�l�kl� yaz� HaciAli Bayram taraf�ndan 8.05.2009 tarihinde sitemize eklenmi�tir. Sitemizde yay�nlanan eserlerin hukuki sorumlulu�u , kullan�lan materyaller ve yaz�n�n i�eri�i yazarlar�na aittir.�zin al�nmadan kaynak g�sterilse bile sayfam�zdaki eserler ba�ka yerde yay�nlanamaz. Eserlerin izin al�nmadan kopyalanmas� ve kullan�lmas� 5846 say�l� Fikir ve Sanat Eserleri Yasas�na g�re su�tur. )
Okudu�unuz Yaz�n�n Site Kurallar�n� �hlal Etti�ini D��n�yorsan�z, Site Y�netimine Bildirmek ��in T�klay�n�z.

Manevi Yolculuk

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve K�lt�r Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve K�lt�r Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve K�lt�r Platformu