Rümeysa dedim adına ,sen duymadın
Üşüdüğün vakit sardı sevdam,sen bilmedin
Mutluydu duvardaki resmin
Ellerim almaya uzandı sen görmedin
Yorgun şimdi düşlerim
Rümeysa ummandaki deniz kızı
Aydınlık yatar karanlık gözlerinde
Martılar beslenir ıslak saçlarından
Bense oltasıyla sevda dilenen,
Bir garip sevdalı
Damarımdan yeşeren,
Dualar akar sandalımdan
Bak çocuklar ölümcülük oynuyor
Bahçesinde ölümün
Adı havan olmuş kırk yıllık uçurtmanın
Şimdi baharlar yalancı
Yapraklar dalı taşıyor
Yağmur ıslatmıyor gözlerimi
Ve toprak kokmuyor bu şehir
Rümeysa ya kendin gel
Ya da seni bana getir
Rümeysa sen gülünce bahar gelir düşlerime
Karanlık kaybolur dalga dalga
Mecnun leylasını bulur,Ferhat Şirinini
Çiçekler açar demet demet
Kokular toplarım onlara
Senin geçtiğin yerlerden
Ve ağlama ki Rümeysa
Bulutlar nazar eder
Kurak topraklar boğulur gözyaşlarından
Hıçkırığın depremdir sarsılır yüreğim
Kanaryam öksüz kalır
Sen ağlama
Bir çocuk yüreğimi taşa tutar
Ardımdan göz kırpar yalancı bakışlar
İnceden inceye saçıma kırlar
Ağırsın Rümeysa taşımaz bu yürek
Bir türkü çağırsın beni
Koparıp alsın şu buzdağlarından
Ve dilim söylesin o türküyü
“Rümeysa sevda emek ister emekse sevda”
Yazarın
Önceki Yazısı