BEBEĞİM
Gül dibinde gülmedim hayat denen baharda,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Bir ömürü tükettim ah ile âhüzarda,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Sevmek bir gönül işi kilit vurdum gönlüme,
Aşinayım acıya dert ekleme derdime,
Bir yudum bade olup sunuldun ellerime,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Gül dikensiz olur mu? Goncada ağır çekim,
Benim bülbül misali yüreğim her an yetim,
Rabbime sığınıp da elemi zevk edindim,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Sen baharı koklarken derman diyerek derde,
Bense son mevsim gibi kaldım olduğum yerde,
Peşinde koşmak niye dağlar araya perde,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Geçiyor lale devrim bebeğim gülüm harda,
Zincirledi dertlerim sıralandı ard arda,
Bilirim vefa vardır özge seven bir yarda,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Sunulan bir kadehi içmesini bilmedim,
Gönül köprüsü haktı, geçmesini bilmedim,
Ar eyledim sevgiyi seçmesini bilmedim,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
İnleyen nağmelere sordum aşkı, vefayı,
Yüreğimde yaşadım sevgi denen cefayı,
Güz oldu gönül bahçem, geldi zemheri ayı,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Gayrı ne gam solsa da, mevsim artık sonbahar,
Bir yanı hazan vurmuş bir yanda sam yeli var,
Boynu bükük bakarım bahçeme yağarken kar,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Hayatın düsturunda palazlandım kuş gibi,
Girdaplı yollarında heder oldum düş gibi,
Ağyara borcum vardı tükenmeyen kış gibi,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Siteme hedef oldum kaderin arkasında,
Bir tuanna gibiyim kaldım çöl ortasında,
Falımı okuyorum ayrılık şarkısında,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim.
Şiirle hemdem oldum zamanın esrasında,
Çilemi işliyorum sanki her mısrasında,
Sevgiden söz etmeye utandım sırasında,
Bu da alın yazımın çilesiydi bebeğim…
Rabia BARIŞ