Hüzün yüreği yokladığında vakit dünden geceydi
Hayaller ayaküstü duyguların sis ufkunda ağlarken
Hıçkırıklar ardına koca şehir sabahlara
Merhaba diyerek inledi
Kaçışı olmayan yalnızlıkta adımları
Eski pencerelerde oturan anıların sesleriyle yankılandı
Gözyaşlarım yüreğimden akan tuzlu bir zehir
Zahir zamanlara inat ölümsüzdü
Her durağa uğramasa da aşk
Ve karların üzerine yazılmış mısralar
Buz tutsa da bilirdi
Bir gün mutlaka eriyeceğini


Bir ayağı topal kaldı umutların


Kıvrılırken bulut bulut yine bir hüzün
Nisan yağmursuz yağıyor
Ağaçlarda dallar meyva vermiyor üzerime
Güneşin doğuşu nedir ki
Hiç işlenmiyor huzuru içime



Atamadım sevinç naraları bir hiçlikte
Değerken gurbet gözlerin/gözlerime
Hep ellerimden tuttu yalnızlık denen şey
Kendimden sana yorgun bir savaşçı gibi döndüm
Bütün ölmüşlükler yıkıldı enkaz düşüncelerime
Düştüm hayatın alnından usulca
Sinsi bekleyişlere...


Yangınlarımı görür müsün duvarlarında


Virane hayallerim sardı ruhumu bak
Yalnızlık türkülerine inceden belendim
Kapladı ufkumu karanlıklar
Avuçlarıma doldu kurum tutmuş
Bütün yaşanmamışlıklar
Terk ettim üzerime sır döktüğüm hayallerimi
Ve yazdım upuzun bir vahanın ortasına
Gözlerim kapanırken aşkın bittiğini
Bahar tomurcuklarını fırlatırken
Suskunluklara büründü şehrim



adem efiloğlu / bir garip ademoğlu
( Suskunluklara Büründü Şehrim başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 12.05.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu