Tepeden tırnağa ölçtüler boyu.
Masaya oturmuş, beş kabadayı.
Dededen babaya deştiler soyu.
Odaya girince, tutuldu dilim.
Kelime yazmadı, titredi elim.
Dışarı çıkınca, görünür kelim.
Belge verilecek bellidir sayı.
Elimden gelmiyor, çalınmaz sazım.
Yolunacak aptal, son nesil kazım.
Belden kalçalara, dağıldı sızım.
Sordular soruyu aldılar payı.
Kendini beğenmiş, şairin çoğu.
Salonda durunca değişti doğu.
Beni alçak gördü, burnu Kafdağı.
Sordular var mıdır torpilci dayı?
Köşeden, bucaktan soru buldular.
Verdiğim cevapla şaşkın kaldılar.
Belki de arkamdan küfür saldılar.
Dalgalar atınca, görülür kıyı.
Sonradan sonuçlar yollanacakmış.
Jüriden ahbaplı kollanacakmış.
Kazananlar hemen çullanacakmış.
Dursunî üzülme, görürsün koyu.
Dursun Yeşil –2008