Henüz zaman vardı ,bir yol boyunca sohbet ederek gezindiler,Şermin konuştu hep...İçinden geçenleri ,neden böyle hırçın bir kız olduğunu ...hatta çocukluğunu ve annesini...
Suçluyordu annesini ,o çocukluk ve ergenlik çağında onun yanlışlarını örtmüş hep himaye etmişti...Yanlışa yanlış dememişti...İşte sonucu diyordu,insanlardan nefret eden bir kız var şimdi...Öyle ileri gitmişti ki Şermin adeta günah çıkarıyordu.
-Hakan,bana yardım et,halimi ve gidişatımı beğenmiyorum.Belki seninle aşarım bunları,lütfen benden kaçma...
Yalvarıyordu adeta içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmak için,Hakanın omuzlarına başını yaslamış,gözleri nemli...
Hakan ne yapacağını bilmiyordu,bir intikam belki de rezil etmek için alet olduğu oyun Şerminin bu halini görünce yüreğinde yangın olup çıkmıştı.Konuşmak istedi konuşamadı,sadece saçlarını okşadı yol boyunca Şerminin...
Şermini yurduna bırakmış ,kendi yurduna giderken İlyasın sesiyle kendine geldi,
-Ooo dostum maşallah ,maşallah hatunla geceler yetmez oldu herhalde...İlyas sinsi sinsi gülüyordu.Hakan,
-Yok be abi sandığın gibi değil.Hatun bugün bir sıkıntı yaşamış,rahatlamak ister...Hem biliyor musun anlattıklarına yüreğim yandı be...Eğer işin yoksa gel de konuşalım,dertleşelim...
-Bir arkadaşa uğrayacağım ,hemen gelirim .demiş ve İlyas yola devam ederken Hakan odasının yolunu tutmuştu...Düşünceliydi hem.Üzerini değişti,yatağa uzandı,hala Şerminin son halini düşünüyordu.Onunla beraber Hakan da bir çıkmazda olduğunu hissetti.Yazık dedi ,kıza yazık yahu...İyisi mi yarın Ozanla,Alparslanla konuşayım bu oyuna son verelim...Olmayacak böyle...Bu son cümleyi sesli söylemişti.İlyas girdi içeri.
-Hayırdır gardaş olmayacak olan ne,noluyor Allah aşkına sana...Bu kıza takıldın takılalı kişiliğin de değişti.
-Yok abi, değişen bir şey yok,sadece insan olduğumu hatırladım...Ben damızlık boğa değilim ki...Artık bu oyun bitsin istiyorum...Hem kıza hem de bana yazık...Ne hakkımız var bir genç kızın hayalleriyle oynamaya...İlyas Hakanın içinde bulunduğu psikolojiyi anlamaya çalıştı bir süre,sonrasında hakanın yanına yaklaşarak sırtını sıvazladı ve,
-Haklısın lan uşağım...Seni damızlık yerine koyduk sahi...Kusurumuza bakma.Dur Ozanı da çağırayım bu meseleyi halledelim.Demiş ve dışarı çıkmıştı.Ozan hemen iki oda sonraki odada kalıyordu.İlyas onuda alarak tekrar girdi içeri...
-İşte gardaş müsebbibini de getirdim.Söyle şimdi ne istiyorsun.
-Hoş geldin Ozan abi,buyurun oturun önce hele .diyerek yatağın bir köşesinde Ozana da yer açmışlardı.Ozan şaşkın ,olayı anlamaya çalışırken,İlyas söze devam etti...
- Hakanın sıkıntısı dostum şu Şermin meselesi,kısaca kurtulmak istiyor...
-Neden,noldu ki Hakan,sıkıntı nerden çıktı.
-Abi bugünkü meseleyi konbuşmaya yurda geldi Şermin...İki saat oturduk,yürüdük ,konuştuk...Kız bütün dertlerini,neden böyle terso olduğunu,aile yaşamını anlattı bana ve yalvardı,bana yardım et diye...Anladım ki kız kötü değil yaşadıkları ve ailesinin yanlışları bu kızdan bir canavar türetmiş...Kısaca bu kızın bana değil bir psikoloğa ihtiyacı var...Biz bu kıza oynadığımız oyunla yeni vukuatlara neden olabiliriz...Alp dedeyle de konuşalım da bu oyundan vazgeçelim artık...
Ozan bir süre düşündü sonra,
-Dostum bu kararı ne ben ne de sen verebilirsin.Bu ekip işi olduğu için yine ekip karar vermeli,bence...Tamam senin sıkıntını ve şikayetini reise götürürüz,düşüncelerini iletiriz.Eğer reis okeylerse bir an önce o kızdan uzaklaşırsın.Ama yok devam etmeli yönünde bir karar çıkarsa ki muhtemeldir devam etmelisin.
-Ula uşağım,başta hoşuna gidiyordu,noldu şimdisanki...diye araya ilyas girdi.
-Yok abi,yahu ne hoşa gitmesi...Verilen görevdi,yerine getirdik.Şimdi bana da zarar veriyor,artık.sONUÇTA BEN DE İNSANIM.Okızın halini görünce gerçekten suçlu benmişim gibi vicdan azabı çektim gece boyunca...
-Yok ,yok benimki şaka,alınmayasın.Ne yapılacaksa yaparız..Sen rahat ol...dedi ilyas.Hakanın omuzlarına elini koyarak.
Gece geç vakte kadar konu tartışıldı üçlünün arasında...yarı ciddi yarı şaka.Yarın Alp dedeyle bir toplantı yapmaya gerek görüldü.
Hakan yatağına uzanmış,hala Şerminin dünkü halini düşünüyordu.Onun yalvaran hali gözlerinin önünden hiç gitmiyordu.Saatler sonra gözleri,göz kapakları uykuya yenik düştü...
Ozan,odasında yarın yapacaklarını planlamış ve yatağına girmişti de uyku girmiyordu gözlerine...Onunda yüreğinde bir sızısı vardı.Uyku tutmuyordu gözleri,kalktı yataktan pencerenin önüne vardı.Uykusu kaçtığı zamanlarda bir sigara yakıp karanlığı seyretmek rahatlatıyordu onu...Şehri,ışıklarını ve şehrin üzerini kaplayan pusu seyretti bir süre.Bir sigara çıkardı yaktı,ilk nefesi içine çekerken``şu meretten kurtulamadın ,gitti`` dedi ve öfkeyle sigarayı yere attı.Bir süre daha seyretti karanlığı.Kalkıp yerine giderken yan taraftaki kız yurdunun önünün hareketli olduğunu gördü.Başını uzattı ne olduğunu anlamak için...Bir polis arabası ve bir kaç kız gecenin hayli ilerlemiş bu saatinde yurdun önündeydi.
Saatine baktı,hayli geç olmuştu...Bir iş var bunda dedi ve üzerini giyinip aşağı indi.Nöbetçi Turan abiydi.Ozanın sevdiği saydığı bir insandı.İlkokul mezunu olmasına rağmen kültürlü bir insandı...Yetiştirmişti kendini...
Arada bir Ozanın kaçamaklarına göz yumar,Ozan da onu onure ederdi.Ozanı krem tuvalet görünce,
-Hayırdır ozan nereye böyle.
-Abi kız yurdunda bir hareket var,bilgin var mı...Galiba polis arabası falan gördüm...
-Malumatım var,kızlar birbirini yaralamış,birinin durumu ağırmış.polis ondan gelmiş...
-Yapma ya,yaralı kimmiş,yaralayan...biliyor musun.
( Katil..... 17 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 3.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu