Artık, vefa semtinden ne bir ses ne bir seda.
Şimdi tüm şarkıların nakaratı elveda.
Hüzün yağmur misali yere inen sağanak.
Yârin dudağında kor bende yangındır veda.
Bilmem ki bu tavırlar naz mıdır eda mıdır?
Cefa dağından esen rüzgâr elveda mıdır?
Seherlerde bülbülün feryadı her dem gülden.
Bülbülü dertli kılan gül tonlu seda mıdır?
Soru içinde soru gönlün özünde ateş.
Bir gün vefa semtinden doğsa beklenen güneş.
Veda yangınlarından kalan külüm savrulur.
Bu sineyi yandıran ahuya cerene eş.
Eyvah, vefa semtinde vefasızlar mukimdir!
Vefalı vefasızın adı dudakta imdir.
Ve artık şarkıların nakaratı elveda.
Mevsim yârin bırakıp da gittiği mevsimdir.
Alnımdaki ateşi vuslat busesiyle al.
Vedaı ertele yâr yanımda ebedi kal.
Vefa’ya kur otağı en güzel sakini ol.
İşte aşk efsanesi işte en güzel masal.
Ankara,18.10.2010 İ.K