Gün işkillenir.
Yeşil murattır denir sarıya inat.
Kainat tütsülenir gül damlasıdır zaman.
Anlatamam Ankara dağarcığım natamam .
Efsaneye sığmaz bir gül emsal yâr.
Turna kanadı kanar seherimde.
Telek telek koparırlar yüreğimi.
Elifin lifiyle asarlar.
Ağlar dar ağacı,
Nar ruhumu dağlar.
Yapraklar bir hüzzam şarkıdır.
İnce yağmurlar yağar incecik ellerine yârin.
Yeni bir çağ başlar.
Soyunur ağaçlar güpegündüz.
Yıldızlar leyli arar Leyla’nın kara gözlerinde.
Derinde bir ateş yanar dumansız.
Kara ufukları ağarır Ankara’nın.
Geçkin deminde sonbaharın,
Taze bir çay gibi ay doğar.
Hüsran şarkımıza güftedir kesik kesik.
Bulutlar, egzotik iklimlerin kokusuyla gelir.
Çayım elimdedir.
Yudumlarım Ankara’yı,
İçimde Ankara dinlenir dem eylül demi.
Aşinası olduğum hüzünle,
Ruhum tütsülenir gül damlasıdır zaman.
Anlatamam Ankara dağarcığım natamam.
Ben ağlarım yâri ağlatamam…
Ankara,19.10.2010 İ.K