YAŞLI ADAMIN TİTREYEN SESİ
Ey ruhunu hevesine ikram eden
Zavallı gölge adam,
Ruhuna ithaf ettiğin
Kirli düşünceler
Yaşlı bedeninde
Yaralar açarken,
Ufkunu kuşatan
Hayâsız arzulardan sana
Matemli bir hayat kalacak
Vuslatın vurduğu paydan,
Vücuduna ilişen zaman
Beynini kemirdikçe,
Tuhaf hareketlerinle
Merhamet dileneceksin
Alaya aldığın insanlardan.
Eski zamanlarda
Kıymetli bildiğin o
Sahte sömürülmüş günlerin,
Omzuna yüklediği
Günahlar düşecek
Islak ve yorgun gözlerine,
İşte bu ahvalin verdiği
Karmaşık duygularla,
Başını semaya çevirip
Sonsuzluğa emanet ettiğin
Ölümlü vücudunun,
Yeniden dirilmesini isteyeceksin
Tanrıdan...
Pişmanlığından af dilenip
Hiç koklamadığın çiçeklere dokunacak,
Sarılarak titreyen ellerin.
Mezar taşlarına bakacak
Korkuyla dolmuş yüreğin,
İçindeki yalnızlığı
Avutmak için.
Ey ! Yarım kalmış suretin
Ölüme kanat çırpan yanı,
Tenha gecelerde
Verdiğin zahmetler haykıracak
Nakış, nakış işlenmiş yüzünden,
Teslim olacak yarınların.
Zavallı kapılmalar
Ve yanlış sahiplenmelerin
Doğurduğu karanlıklara
Sığınmaktan dolayı
Cahil tutkulara gebe kalarak.
Gençlik tükenirken
şehvetin açtığı kuyularda
Kaderin hançerlediği
Talihsiz adam değilsin,
Dinle yaşlı adam,
Israr ettiğin bu çılgın hayatı
Sen ısmarladın,
Satılık duyguların yüzünden
Ağrıların dinecek
Direnmeye hacet yok
Zaman senide avlayacak bir gün
Tıpkı diğer ölenler gibi
Sende öleceksin günahlarınla
Veda ederek.
10/11/2010
Yazarın
Sonraki Yazısı