Sayın bayanlar baylar merhaba
Sayın olmayan baylar bayanlar sizlere de merhaba
Bindiği dalı kesenler
Öksürüğe göre esenler
Çabuk kırılıp küsenler
Kendi yağlarıyla kavrulanlar
El kapılarına savrulanlar, merhaba
Konuşurken mangalda kül bırakmayanlar
Halka talkın verip kendileri salkım yutanlar
Dönme dolaplar, çarkıfelekler
Sayın dönek, bay fırıldak
İlericiler, gericiler
Ben demiştimciler
Neme gerekciler
Hepinize merhaba
Bir zaman İngiliz, bir zaman Rus
Bir zaman Fransız sömürgesi olan yurdum
Kendi kendisinin olamamış ülkem
Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar
Anası ağlayanlara da selam
Benden selam olsun
Bolu beyine, derebeyine, beylerbeyine
Toprak ağalarına, çamur ağalarına
Onlara da selam
Akıl ermez şu feleğin işine
Ağa olmak, paşa olamak boşuna
Gün gelir bir taş değer başına
Bütün devrilmişlere,
Bütün devrileceklere selam
Merhaba ulan kör kadı
Anamızı belleyen kör kadı
Merhaba
Birinin yediği, ötekinin baktığı;ama yine de kıyametin kopmadığı yurdum.
Ey, düşüp takkesi keli görünen
Hak deyip halk cebinde eli görünen
Ey sırça köşkte oturup da komşuna taş atanlar
Teker kırıldıktan sonra yol gösterenler
Vakitsiz öttü diye başı kesilen horoz
Suyu kirletti diye kurdun yediği kuzu
Uyan artık hey, Üsküdar’da sabah oldu
Merhaba
Kaşının üstünde gözü var dedirtmeyenler
Üstü bıyık altı sakal diye tükürtmeyenler
Mersine diye tersine gidenler
Ey, dokunulmayan zülfiyar
Merhaba
Merhaba verilip de tutulmayan sözler
Merhaba doymayan gözler
Merhaba dolmayan göbekler
Yurdumuzun ağaçsız toprakları
Topraksız ağaçları
İnsansız topraklarım
Topraksız insanlarım
Aydın diye geçinip
Kendini aydınlatamayanlarım
Merhaba