Koca şehri mısralarımda yaşıyorum
Her halini temaşa ederek,
Göğe yükselen bakışlarımdan
Ağırlaşan günahlarım düşüyor
Tanrı mirası ruhuma,
Duygularım, doğrularım şaşkın
Yakınından bir haber
Farklı suretlere tenezzül ediyor,
Bozulan ashabımdan
Saçma sapan acılar doğuruyorum.
Sokak lambalarının teşhir ettiği
Yaralı yüzümü,
Yeni işlenmiş cinayetlerin
Tanığı olmaktan kaçırıyorum
Şeytanın metresi olmadan,
Çekiyorum kaldırımlara yansıyan
Ürkek gölgemi,
Aynı kökten türediğim
Bütün kadirbilmezlerden.
Üzüntünün kadehinden
Ardı kesilmeksizin,
Bağışlanmış duygular içiyorum.
Cevabını almayan tövbeler
Aza kanaat etmenin
Hürmetini taşımıyor artık.
Geceler tiryakisi olduğum
Bu koca şehirde
Nefesimi tüketirken,
İçimdeki yabancı
İşlediğim kusurlar yüzünden,
Aslını inkâr etti
Karanlığa boğulmak için.
Ölüm duygusu
Üslubunu değiştirmeden,
Aklımın vaziyetini
Ahlaksız yağmalara yöneltip
Türlü hileyle
Bölünmüş vicdanıma yüklenirdi.
Yazık güya şehirliyim…
Toplama insanlardan
Daha fazla işliyor aklım,
Nerde, kolumun altına sıkıştırdığım
Yasak yayınlardan başka
Taşıyıp okuduğum hangi gerçek besliyor beni,
Düşünce üstü olan kim
Ben miyim yoksa
Küçümsediğim o yarı ümitli insanlar mı?
Maalesef bütün yeminlerimi
Aşırı isteklerin doğurduğu
Şiddetli arzulara
Mecbur etmişim.
Alacağın olsun koca şehir
İnsancıl niyetlerimi bozduğun için.
06/12/2010