Evet, gündeme bomba gibi düşen konu, WikiLeaks sitesinde yayınlanmaya başlayan, belge, bilgi ve dedikodular birbirine karışmış durumda.
Ne kadarı doğru, doğrusu üçüncü şahıslar tarafından bilinmiyor, ama birinci ve ikinci şahıslar, konularda... rolleri olan insanlar her şeyi biliyorlar. Ancak bilmiyor tavırları içerisinde ne, ne zaman, nasıl ortaya çıkacak diye beklemektedirler.
Benim bildiğim bir şey var, eğer çiğ yememişse bir şahsın hiçbir şeyden korkmaması gerekir. Bakar mısınız vatandaşta hiç böyle bir kaygı var mı, hayır, eğer yazılanlar doğruysa birileri en yakın arkadaşlarını bile Amerika'ya yaranmak amacıyla gammazlamış.
Amerika Dış İşleri Bakanı Bayan Clinton Sayın Davutoğlundan özür dilemiş, neyin özrü, elimizde olmayan sebeplerden dolayı böyle bir durum ortaya çıktı diye mi, yoksa dostluğa gölge düştü diye mi, bilemiyorum.
Aslında vatandaşlar Amerikanın dostumuz olmadığını biliyorlar, Amerikanın tek dostu ve dostluğu vardır, o da Amerikanın ve İsrail”in çıkarları, menfaati, başka da bir dostu yoktur.
Ama görüyoruz ki Amerika'yı dost sananlar var, öyle ki rahat rahat gerçek dostuyla konuşur gibi konuşuyorlar. Acaba o mu, yoksa kendi istikballerini garanti alma isteği mi bilmek mümkün değil, ancak hangisi olursa olsun, milletin ve memleketin hayrına olmadığı da aşikârdır.
Bir an aklıma hesap günü geldi, herkes kendi günahını bildiği halde, kendini masum göstermeye çalışır ya, defterler açıldığında her şey orta yere döküldüğünde, kim inkâr edebilir.
Burada ortaya çıkan ister dedikodu densin ister belge ve bilgi densin, bir şekilde inkâr edilebilir, nasılsa mahkeme yok, mahkeme de yapılacak genel seçimde vatandaşa karşı yapılacak propagandanın etkili olmasıdır. Ancak gerçek hesap gününde hiçbir şeyin inkâr edilemeyeceği günde şapka düşer kel görünür.
Hükümet bunun arkasında İsrail'in parmağı olduğundan şüpheleniyor. Tamam, da Bayan Clinton neden özür diliyor. Amerikan kaynaklı ne olursa olsun, mutlaka İsrail”in çıkarları gözetilir. Bunu bilmemek için art niyet yoksa insanın bu dünyadan bihaber olması demektir.
Dünya denen çiftliğin ağalığını Amerika yapmaktadır. Nerede çıkarlarının zedeleneceğini fark etse, hemen oraya çeşitli bahanelerle, bahane bulmasa bile, kurtla kuzu misali suyumu bulandırıyorsun diyerek uyduruk sebeplerle müdahale etmektedir. Uluslar arası kuruluşlarda da etkin, söz sahibi ve belirleyici olduğundan, yapılan itiraz sesleri çok cılız kalıyor ve hatta duyulmuyor bile.
Tamamı doğru mu değil mi bilemiyorum, ancak Sayın Abdullatif Şener”in benimle ilgili kısmı doğru demesi, söylenenlerin veya yazılanların tamamı doğru olmasa da doğru olanlar da vardır anlamına geliyor.
Hangi dönemde olursa olsun, iktidarda olanların yabancılarla ilişkilerinde sır mukabilinde olan veya iç işlerimizle ilgili konularda dikkatli olmak zorundadırlar. Kullandıkları kelimeleri bile özenle seçmeleri, yanlış anlamalara ve yanlış yorumlamalara muhal vermeyecek şekilde olmalıdır.

Tabi şahıs veya kurum olarak kimseyi suçlayamam, ancak her zaman büyük devletlerin bir kulakları ilgi alanlarına giren devletlerin içinde olacağı gibi, o devletlerde de bu kulaklara üfürecek insanlar olacaktır.
Saygı ve Selamlarımla.
( Wikileaks başlıklı yazı SinanKARAKAŞ tarafından 6.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu