Yağmursuz kentin karşılıyor akşamı
karanlık akıveriyor usulca
gözlerime
Sen rengi bir Eylül yerleşiyor dudaklarıma

mor kanatlarında bir sevda taşır kelebeğim
mavilerine yağmur sızan serçenin telâşındayım
örselenmiş umutlarım ayaklarından hüzne prangalı
türkülerimin dudakları çatladı yalnızlığından
tuzlu bir özlemin kılcal damarlara akması gibi bir sevda;
acı…kor yanığı..ve istenilesi…
öyleyse neden sustu bu kent..?
kim karanlıklara gömdü bizi..?
hangi el çekti,aldı bulutlarımızı âsumanımızdan?
kim vurdu uçurtmamızı gökyüzünde...?

ah ,sorular..sorular…sorular…

cevapsız soruların kıyısında gezer-durur hüzünbaz düşlerim

dişi kırık bir taş kanatıyor beynimi
merdivenlerimde yosun bulanmış gıcırtılar
ayak uçlarımda hayâller kıvranıyor
nefeslerim bırakıyor kendini sokağa;
sarktığım pencereden…
stabilize
sokaklarımda her araba geçişinde tozların bayramı var
kıyılarıma vuran her dalga hırsını boşaltıyor bana
peki,ben ne olacağım..?
hangi sevdaya dökeceğim yalnızlığımı..?
hangi
sokakların tozuna karışıp,içine gireceğim..?

şimdi saçlarından düşüyorum ışıksız kentin varoşlarına
kırdım bütün saatleri sedef saçlarından
ağlamanın en seslisindeyim
paramparça ,darma dumanım
gel benim ey sevmekten utanan sevdiğim
gel benim ey vefasız
mavim

( Gel Benim Ey Vefâsız Mavim başlıklı yazı ılıkyağmurla tarafından 19.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu