Çocuğunuz Hiperaktif mi? Hiperaktif olup olmadığının ilk belirtileri, normal çocuklarla kıyaslanamayacak kadar aşırı derecede atak ve hareketli olmalarıdır. Aşırı hareketliliğin yanında bu çocuklar dikkatlerini toplayamazlar.

Hiperaktif çocuklar aşırı atak ve hareketli olup aynı zamanda dikkat eksikliği olan çocuklardır. Uzmanlar Hiperaktif çocukların derin sulara girmek, yoldan geçen arabanın önüne fırlamak gibi aşırı hareketlerde de bulunabileceğini söylüyorlar.

Çocuklarda bu davranışlar hem evde, hem okulda, günlük hayatın içinde benzer davranışlar gösterebilir. Hiperaktif çocuklar çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez, sportif etkinliklerde hata yapar. Bunlar en önemli belirtilerdir. Derslerinde olduğu gibi sevdiği etkinliklerde de hata yapabilirler.

Bu durum 1–1,5 yaşlarında anlaşılabilir. Hatta anne karnında çok hareketli olduklarında, doğumdan sonraki hareketleriyle de kendini belli eder. Aşırı hareketliliğin yanında yeme ve uyku bozuklukları da görülebilir. Öyle zaman olur ki, çocuğunuza birkaç kişinin devamlı bakımı gerekebilir.

Hiperaktivite bozukluğunun kalıtsal olabileceği gibi gebelik ve doğum anındaki problemler, anne-babanın alkol ve sigara bağımlısı olması, stres ve depresyonun da etkileri vardır. Yaramazlık ile hiperaktivite birbirine karıştırılmamalıdır. Hiperaktiviteyi uzmanın belirlemesi gerekir. Eğer çocuğa bu teşhis konmuşsa bu durum gençlikte % 80 oranında devam eder. Yetişkinlerde devam etme oranı % 30–60 arasındadır.

Hiperaktif teşhisi konan çocuklar tedavi edilmezlerse ileride korkulan durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu takdirde çocuk okulu bitiremiyor, aşırı tez canlı olduğu için çalışarak bir şeyleri başarmayı bekleyemiyor, hırsızlık gibi kısa yoldan para kazanma davranışına yönelebiliyor. Hatta toplum dışı davranışlar göstererek çevresine zarar verebiliyor.
Çocuğumuzun Hiperaktif olup olmadığını, belirtilerini öğrenmek istiyorum diyorsanız aşağıdaki bölümü okumanızı öneririm.

* Hiperaktif çocuklar bilmece, satranç ve benzeri oyunlardan kaçarlar.
* Ses ve ışık dikkatini hemen dağıtır.
* Dışarıdan uyarana hemen tepki gösterirler.
* Kendisiyle konuşulduğu zaman dinlemiyor gibi gözükürler.
* Kendisine söylenenleri çoğu zaman yapmazlar.
* Eşyalarını kaybederler.
* Söz keser, oyun bozarlar.
* Yerinde duramazlar, aşırı hareketlidirler.
* Oturmaktan sıkılır, kalkar dolaşırlar.
* Sıra beklemeyi sevmezler.
* Çok konuşur, söze karışırlar.

Hiperaktiflik; çocukların yaşlarına uygun düzeyde dikkatini toplayamaması ve aşırı hareketli olma durumudur. Çocuk yerinde duramaz, dış olaylardan çabuk rahatsız olur. Oyun kurallarına uymakta zorlanır, sabırsızdır, bekleyemez. Çalışırken veya oynarken dikkatini toplayamaz. Çok konuşur. Söyleneni dinlemez, söz keser, eşyalarını kaybeder. Hiç düşünmeden tehlikeli hareketleri yapar. Örneğin birden kendini caddeye atar.

Böyle durumlarda yapılacak şey, yapacağı çalışmaları birlikte planlamak, gelişimlerine uygun bir şekilde açık ve uygulanabilir kurallar koymak, yaptığı güzel davranışlarını takdir etmek, överek ödüllendirmek, cesaretlendirmek, sevgi ve ilgimizi hissettirmek, dikkatini yararlı şeylere çekmek, enerjisini boşaltacak geniş alanlara götürmek gerekir.
Anne ve babalar çocuklarını ödüllendirmeli, sevdiği yiyeceği, eşyayı almalı, onları pikniğe götürmeli, birlikte gezmeli, beraber top ve ip oynamalıdır. Öğretmenlerde Hiperaktif öğrencilerine dikkatli bir şekilde yaklaşmalıdır. Ödevlerini parçalayarak vermeli, zaman zaman hareket etmesine, bahçeye, kantine, lavaboya gidip gelmesine izin vermeli, problemleri çözme hıza göre değil çözme sürecine göre ödüllendirmelidir.

İndigo Çocuklar: Yaşından beklenmeyecek kadar zeki ve ailesiyle hakları konusunda kavga edecek kadar uyumsuz çocuklardır. Bu çocuklar bir dizi olağan dışı psikolojik nitelik sergileyen, farklı davranış gösteren, özel davranılması gereken klasik eğitim sistemine aykırı tiplerdir. Belirgin olarak şu özellikler görülür.

•Öz değerleri yüksek, ihtiyacını rahatlıkla söyler,
• Herkesin yaptığı işler boş ve zor gelir,
•Çocuk gibi değil olgun bir yetişkin gibi davranırlar.
•Duygusal zekâları kuvvetlidir,
•Herkesten saygı görmeyi, takdir edilmeyi, önem verilmeyi beklerler.
•Her şeyi sorgularlar, davranışları derinlemesine incelerler.
•Genelde bu çocuklar için “büyümüş de küçülmüş” derler.
•Bu çocuklarla başa çıkmak kolay değildir.

Anne-baba ve öğretmenlerin bu çocuklarla uyum sağlayabilmesi için hayata bakışlarını, davranış biçimlerini değiştirmeli, kendilerini geliştirip yenilemelidir. Bu çocuklarla dolu dolu ve nitelikli zaman geçirilmeli, inatlaşmamalı, özgürlük ve sorumluluk verilmelidir.

İndigo çocukların anneleri tarafından anlatılan ilginç anılar:

* “Kızım iki yaşında olmasına rağmen mükemmel bir şekilde konuşuyordu. Üç yaşındayken kendisinden büyük çocuklarla oynamak için yanlarına gitti. Kendileriyle oynamak için yaşının küçüklüğünden dolayı çocuklar gülünce:
— Anneciğim, onlar benim sadece kim olduğumu bilmiyorlar dedi.

* “Oğlum altı yaşında, gözleriyle iletişim kurarak karşısındakinin rol yapıp yapmadığını anlıyor. Misafirliğe gittiğimizde yaşıtı bir çocukla oynarken çocuğun annesi yanlarına varınca:
— Niçin burada duruyorsun? Anneler burada durmaz, yerlerinde oturur, çocuklar oyun oynar. Burada durman için bir sebep yok. Lütfen yerine git” dedi.

* “Kızımı okulunda tanımayan yok. Bazen kendimi onunla savaşırken buluyorum ve o zaman da bravo anne, sonunda beni ağlatmayı başardın” diyor. Sinirlendiğim zaman, komik olduğunun farkında mısın, anne olduğunun bilincine var” diyor.

* “Kızım 2,5 yaşında, dokuzuncu aydan beri konuşuyor, yürüyor. Yetişkin olarak yapması gereken her şeyi yapabiliyor. Birçok İndigo gibi onu da ikna etmek çok zor. Yapacağınız her eylemin mantıklı bir sebebini sunmak zorundasınız. Bir türlü öğle uykusuna yatırılamıyor. Ancak öğle vaktinde uyuman gerekiyor. Çünkü senin büyümeni sağlayacak büyüme hormonu ancak bu şekilde görevini yerine getirebiliyor. Büyümek istiyorsan uyuman gerekir şeklindeki bir açıklamadan sonra uyumaya başlıyor.”
( Hiperaktif Ve İndigo Çocukları Tanımak İster Misiniz? başlıklı yazı Ali ÖZKANLI tarafından 24.05.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu