Ateşle Dudak Dudağa
Bitsin istiyoruz bu gönül yası,
Sanırım hayatın tüm hülasası,
Bir kuş gagasında yağmur damlası ;
Hem cana minnettir, hem cennetimiz;
Bir damla sudandır kıyametimiz !...
Bu yüzden aşıka sarptır yokuşlar ,
Bu yüzden kanadın geriyor kuşlar ,
Ne sandın ! Bu yüzden yazlar ve kışlar ;
Sağnak yağmurların derdi, anlaman ;
Donmamız bu yüzden, bu yüzden yanman !...
Apak görünürken göğün memsi ,
Şimşek çakar çözülür ya düğmesi ,
Dalın eğilmesi, gülün gülmesi ,
Bir damla su, merhem olur bin ah’a ;
Ellerimiz açılırken Allah’a...
Yangınım yok diyenlere inanma ,
İçinde depreşir bir deli yanma ,
Toprağı arından çatlıyor sanma ;
Açar sinesini, içi görünür ;
Eğer göstermezse, öldüğü gündür !...
Arzuyla, ümidin arası gibi ,
Şu dünya gönlümün darası gibi ,
Yanıyorum aşkın çırası gibi !...
İçimde ki sevda haşarı benim ;
Sızdırmaz küp gibi, dışarı benim...
Ard arda patlıyor diye fişekler ,
Kıskanıyor beni bütün şimşekler ,
Susuzluk çekmeden, ne bilecekler ?
Musa gibi bakamadım ben dağa ;
Ateşle gelirken dudak dudağa !...
Hayrettin YAZICI
(
Ateşle Dudak Dudağa başlıklı yazı
HayrettinYazcı tarafından
27.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.