1.
bu şehir bolca
bizi yabancı bilir
kıyı köşesin
dolandıysa kim bilir

evleri garip
yan yana üst üste koy
çocukça resim
dalandıysa kim bilir

yolları yokuş
bizden akıllısı kuş
düzlemiş yolu
yalandıysa kim bilir

ekmeği küçük
bir verdiğim paraya
bir yemeyi gör
ulandıysa kim bilir

taşı toprağı
altın diye altını
oymuş mu nedir
sulandıysa kim bilir

ozan efeyi
korkutmuş mudur nedir
aklı başta mı
bulandıysa kim bilir
2.
kader bu yedisinde
beşiktaşlıydım emmen
elli yedisinde de
beşiktaşlıydım demen

hem kendimi sınadım
hem çevremi tanıdım
kartal taşım denedim
beşiktaşlıydım yemen

yanlış yokuşa çıkmış
yokuş yukarı bıkmış
kaşı gözünde yıkmış
beşiktaşlıydım semen

eşimden tuttu elim
barbarosu dedelim
arkan alıp gidelim
beşiktaşlıydım hemen

yavaş akan su taşmaz
yataktan başka aşmaz
ozan efemden şaşmaz
beşiktaşlıydım emen
3.
ilmikleyip de
seni dokuyacağım
hem çözeceğim
hem de okuyacağım

istanbul dedim
istanı bulamadım
fistanı giydi
kızcağızım demedim

uzaktan gördüm
kız kulesini dedim
kız kulesini
pek yakında istedim

şart olsun dedim
umarım göreceğim
engel olmazsa
yarına varacağım

sonrası sonra
allah kerim gezeceğim
yorgun ayağım
üstünde gezeceğim
4.
nasıl bir yerdir şaştım yeditepe içinde
başkasına ilgilen kendine bak geçinde

kibrit kutusu gibi ev yanında gökdelen
yoksulunu doyuran çalışana güç gelen
masum duruşa kanıp adam aklını çelen
nasıl bir yerdir şaştım yeditepe içinde

pahasında geçilmez fazlasıyla da nazlı
azına baksan çoğu çoğuna baksan azlı
çal oynasın gönlüne vurpatlasına nazlı
başkasına ilgilen kendine bak geçinde
5.
tersim devrildi inan
yönümü şaşırdım ah
serseme döndüğü an
günümü taşırdım ah

avrupanın kültürden
başkenti sayın türden
internet yoksa terden
gönümü kaşırdım ah

güzel bir düş gördüğüm
tarlasından sürdüğüm
kendimi de yorduğum
dönümü aşırdım ah

düğününde saz çaldım
çifte bahar yaz kaldım
balon uçtum az daldım
sönümü başardım ah

indim dağdan aşağı
düştü yelden kaşağı
sormaz gelin uşağı
günümü boşardım ah

yedi tepeden şehir
bilmezde olur zehir
geçen güne yok tehir
dünümü koşardım ah

dağın taşın dolunca
mutlu bir kent olunca
yaşam tadın bulunca
sunumu yaşardım ah

tarihte tanışık kent
yıllara danışık kent
uygara dönüşür kent
konumu aşardım ah

boğazından geçer mi
söz ağzından içer mi
dünya sevgi seçer mi
sonumu şaşardım ah

ozan efem sevincim
hoşlandığım erincim
dünyadaki bir incim
ünümü taşardım ah





( İstanbul’u Kim Bilir:1/gülce-bahçe başlıklı yazı Ozan EFE tarafından 30.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu