ÖZÜR İLÂHİ

Ya İlâhi nerdesin? yetiş bana, tez bana,
Yeni bir mukadderat, Hayy adınla yaz bana!
Sen hidayet etmezsen, işte halim ortada,
Ömer-ül Faruk gelsin, seksen sopa az bana!
Hamza’lar hani nerde? Ali’ ler candı cana,
Bir zülfikâr yetmez ki, bin zülfikâr az bana!

Döndürdüler tersine, Ya İlâhi yönümü,
Becerdiler işleri, unutturup dünümü!
Bir İlâhi hikmetle, nazar eyle İlâhi,
Elin oğlu sırtımda, gün ediyor gününü!
Ya Rabbi senden başka, kimse duymaz ünümü,
Ya al artık canımı, ya da döndür yönümü!

Resepsiyon üstüne, resepsiyon verilir,
Yanar bütün ışıklar, sette piyon görülür!
Patladıkça flaşlar, şak, şak, şaklar alkışlar,
Muammalar içinde, nice devran sürülür!
Gariplerin defteri, hain elde dürülür,
Milletimin başına, ne çoraplar örülür!

Sanki tanımıyorlar, İlâhi bu Milleti,
Uğraşıp duruyorlar, uydurmaya zilleti!
Tükenmez bu angarya, şahlanmaz bu Sakarya,
Adil bölüşmedikçe, Hâsıl olan nimeti!
Demiyorlar İlâhi, demiyorlar vallahi,
Perdenin arkasında, yaşanan hezimeti!

Önce razı ettiler,alçaktan sürünmeye,
Kuzu postu bürünmüş, çakallar ür’ün meye!
Vız geliyor angarya, can çekişir Sakarya,
Gücü tükenmiş sanki, ah ki ah yerinmeye!
Can çekişmekten ise, razı idi ölmeye,
Lâyık değil Sakarya’m, alçakça sürünmeye!

Özür İlâhi özür, eğer kabul görürse,
Sakarya’m can bulacak, Zatın izin verirse!
Nasıl akmaz yönünde, kim eğilmez önünde,
Buz tutan şu yüreğim, Hakk, Hakk diye vurursa!
Fikir, zikir hepsi bir, murat’lar bir olursa,
İman dolu sineler, kale gibi durursa!

Şeref’ler vazgeçerse, angarya olan ser’den,
Kalkacaktır ayağa, hem de düştüğü yerden!
Şeref’im şeref’ine, düşüyor mu uyumak,
Silkelen de doğrul be, yeter yattığın yerden!
Bir muştu gönder bize, çıksın gelsin seher den,
Beterin beteri var, Rabbim sakla beterden!

Dik tut başını eğme, haykır bu benim furyam,
Gör ki nasıl şahlanır, nasıl kükrer Sakarya’m!
Sakarya’m kabullenmez, sürünmekle halveti,
Yeter ki sen ahd eyle, de ki kalksın angaryam!
O an nihayet bulur, özgürce coşar paryam,
Ve önünde diz çöker, Hakkın izniyle yamyam!

Şeref’im yaşamazsan, şerefinle hayatı,
Kurtuluş zannederek, bekler isen memat’ı!
Eyvah ki eyvah o gün, yandığının resmidir,
Gök kubbe çöker başa, yere düşer sema’tı!
Adil ol Hakkı tanı, kurma mazluma fak’ı,
Haksızlık olan yerde, titrer arş’ın her katı!

ozan:şerefim:Şerafettin YILDIZ
( Özür İlâhi başlıklı yazı Şerafettin tarafından 6.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu