Yıllar hüznün paylaşım sayfasıymış meğer,hep gece olacakmış gibi,ömrün tozlu sayfalarında kalan yaşanmışlıklar.Bazan sebebini araştırır insan anlamsızca olanların.Bilmez ki yaşanması gerekenler yaşananlardır,nafile bir çabadır çırpınışlar adına hayat mücadelesi denen tüm olgular.Gelen öyle ya da böyle toprağa sevdalıdır,belki de kavuşma denilen hakikat de odur.Biraz din,biraz felsefe güzel kılar aslında zor olan gidişi.

Hani deriz ya gidenin ardından Rabbi`ne kavuştu,ölümün gerçekliğini saklamak istercesine...Ya da gerçek mekanına vasıl oldu.

Sahi böyle bir mekan var mıdır gerçekten desem belki de bir takım bağnazlar diyecek ki aman hocam ne yaparsın dinden imandan çıktın.Hayır öyle bir şey demeyeceğim ama sorgulamak da sanırım Tanrının bana verdiği aklın icabıdır.

Dört hak dinin ve bilmem kaç tane batıl sayılan inanışın hepsinde biliyorum ki bir öte dünya anlayışı var.Dahası kiminde tekrar dönüş kiminde bir kaç kez dönüşten bahsedilir de...

Çocukluğum aklıma geldi birden,sanki hiç yaşanmamış gibi ya da her daim yaşanıyor gibi.Özgürlüğü doyasıya yaşadığımız ...Babam annem yaşıyor şimdiki halimi,onlar hayat gailesi içinde.Zor zenaat be baba olmak diyorum bu karmaşık düşünceler içinden sıyrıldığım anda.

Sen hayatı meğer dolu dolu yaşamışsın diyorum babama da kulakları duymaz,gözleri görmez olmuş zavallım,nasıl gördüyse ``senin de saçların pamuklaşmış oğlum diyor`` o munis sesiyle...Sahi öyle mi diyorum,annem yaslandığı deyneğe bakarak``Boş ver sen onu oğlum,sen daha dünkü çocuksun`` diyor...Hangisi acaba...Biliyorum aslında da annemi haklı çıkarmak istercesine susuyorum,susmalıyım anne yüreğinin burkulmaması için.

Havadan sudan konuşuyoruz önce,sonra dönüp dolaşıp yine yıllar,geçen günler bahis konusu oluyor ihtiyarlarla.Hep söz ettiğimiz yetmişli yıllar ...Şimdi sene kaç diyor annem de dilim varmıyor ikibini geçeli hayli zaman olduğunu.Babam söze giriyor tekrar.``Atatürk`ün öldüğünde on yaşında bir çocuktum diyor.Hesabı unutmuş da Atatürk diyince gözleri buğulanıyor.

O ara siyasetten açılıyor eski tüfeklerden babam,Atmışlı ,yetmişli hatta seksenli yılların DP,AP,DYP`nin gönüllü askerlerinden.Delegelik,temsilcilik yapmış gönülden sevdalı eski demokratlardan.``Şimdilerde lider kalmadı oğlum`` diyor.Sizin liderde de iş yokmuş derken sitemi var hem.Haklı da kendince seksen yaşındaki adam iki seçimdir bizim için bize oy vermiş de kendi mantığınca laiklik elden gidiyor diye kızar hem Tayyib`e hem de bize...

Dilim döndüğünce anlatıyorum da,``yok yok diyor...Bunlar Demirel`in kestiği tırnak olamaz.``diyor.
( Nafile Bir Çabadır Çırpınışlar başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 10.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu