// ben ne zaman ılıman nefesinde ısınmak istesem
hep bir hasretin gelir ve ben buza keserim sesizce //
ben.. ne zaman seni çok özledim desem
kavruk mevsimlerin yaprakları düşer elime
ve sen oralardan bir kibrit çaksan öylesine
ateşim olur da küle çevirirsin beni bilmeden
// hasretinden önce gel gelde sen öldür beni
her şeye hazırımda dayanamam bu gitmelerine //
ne zaman yokluğuna yanık ağıtlar yaksam
yasaklı günahlarımla gelir düşerim ellerine
sahipsiz adımlarda gün sayarken dönüşüne
yedi tepeli şehrimin ışıkları söner üstümüze
// her gece yeni günahlar doğururken hasretinle
ve gelir piç yanlızlığım emzirir beni sessizce //
bak yine yeni bir hasrete hazırlıyorum kendimi
tenimden tenine yol ararken arzular sessizce
ve ben en uzak ücralara bıraksamda düşlerimi
biliyorum ..bu hasretin hiç dinmeyecek tenimde
// ve ben hasretinle ruzgarına kapılan uçurtma gibiyim
bir damla yağmur misali düşüyorum tenimden tenine //
şimdi gözlerimin içinde tükenmez hasretlerinle
binlerce ateşler yakıyorum olduğun her yöne
ve biz hasret cehennemine bu kadar mecburken
sev beni aşka firari sevdalının bitmez şehvetiyle
// an gelir eğer sen de beni özlediğini hissedersen
kapat gözlerini ve beni düşün o son öpüşlerinde //
ve sevmekten ve özlemekten asla vazgeçme
iki bin on bir on altı ocak / 08aysu