Yaşıyoruz ... 23
Muzaffer hareketlerinden ve konuşmalarından anlaşıldığı kadarıyla çok mutlu olmuştu, Gençlikte çektirdiği bu iki arkadaşını görmekten.Oysa daha yakında Cengiz`e gösterdiği olumsuz tepki hafızalardan silinmemişti.Cengiz sadece dinliyordu,gerekli olduğu yerde ya başını sallıyor ya da evet,öyle gibi sözcüklerle resmi davranıyordu Muzaffere.Muzaffer bunun farkına varmış olacak ki,
-Ya Cengiz`im kusura bakma sana karşı tepkim belki de aptalcaydı.Ama sen de bilirsin ki bu kız bize emanetti.O nedenle biraz ölçüsüzlük yaptım sana karşı,mahçubum.Tam bu sözüyle belki de gönül alacakken yine bir çam devirmiş biraz da işi pişkinliğe vermişti.
-Yahu hocam sen söyle,bunun lise yılları sabıkalı değil mi,şeytan tüyü var adamda bütün kızlar buna koşmaz mıydı.Söyle Alla`ını seversen nasıl kıskanmayım baldızımı ,nasıl korkmayım.derken de gülüyordu Cengiz`in yüzüne bakıp.
Artık yaptığı ve kırdığı potlarla soğukluğu gidermişti Muzaffer ,Cengiz de duhul olmuştu sohbete.Bir süre Cengizin yaralanmasından bahsettiler.O esnada Serap kahveleri getirmiş ,kısa süre de yanlarında oturmuştu.Ancak görünürde Aydan yoktu.Cengiz`in merakı iyice artmıştı da soramıyordu bir türlü.
Muzaffer Cengiz`deki tedirginliği anlamış olacak ki yine biraz kaba da olsa,
-Hayırdır dostum,birini mi bekliyorsun .İmasıyla dokundurmuştu.
-Yoo,yok...Annem merak etmiştir şimdi.O geldi aklıma.Az önce beni aramaya çarşıya gelmişti.Sen git ben gelirim dedim de hayli geciktim.
-Yok ,yok ben senin kimi beklediğini biliyorum.Ama üzgünüm Aydan iki gün önce Mersine evlerine gitti.
Bu son söylediği söz Cengiz`i üzmüştü de bu adamın dengesizliklerini daha fazla kaldıramayacağından soğuk kanlı davranmaya çalışarak,
-Güle güle gitsin,sevindim onun adına.Artık biz de kalksak olmaz mı,müsadenle,demiş ve hareketlenmişti.Ardından arkadaşı da...Muzaffer ısrarcı olduysa da artık onun muşmula suratını ve ölçüsüzlüklerini çekecek hali yoktu Cengiz`in.
Kendini zor attı muzafferin evinden dışarı.Nerdeyse kusacak,belki de bayılacaktı.Artık bu adamı ve densizliklerini yüreği kaldırmıyordu.Mehmet Hoca,
-Çok alıngan oldun be dostum,hele şu bıçaklanma hadisesinden sonra.Yoksa buçak yüreğinin kimyasını mı bozdu.
-Yok be hocam,bak şu dengesize .Güya ima ediyor o kıza karşı bir beklentim olduğunu.
-Yok mu gerçekten.
-Belki Muzafferin böyle düşünmesi beni üzer de eğer sen de böyle düşünürsen Kahrolurum hocam.
-Hayır onun için demiyorum.Acaba kendi kendine sordun mu ,gerçekten bu kıza karşı hislerin nedir.Ne bileyim o kızın sana karşı düşünceleri...
Henüz kapıdan yeni çıkmışlar konuşarak yollarına,çarşıya doğru giderlerken.Arkalarından yetişen Serap.
-Cengiz bey ,bir dakika sizinle iki dakika özel konuşabilir miyiz ,demiş ve bunu duyan Mehmet hoca bir kaç adım öteye uzaklaşmıştı bile.Serap`la Cengiz geriden konuşarak geliyorlardı.Serap çantasından çıkardığı mektubu verirken.
-Cengiz bey,kardeşim çok nazenin bir kızdır.Herkese inanır ve güvenirken yaşadığı bir hayal kırıklığı onun şu anki ruh haline girmesine neden oldu.Mümkünse kardeşimden uzak durun ve onu üzmeyin.Sizden bir abla olarak tek isteğim.demiş ve hızla geri dönmüştü.
Ablası uzaklaşırken Aydan`ın Cengiz ardından bakakalmıştı da Mehmet hoca kolundan sarsarak uyandırmıştı adeta.
-Hadi dostum gecikiyoruz şimdi anandan fırça yiyeceğiz.
-Hıııı,haklısın demiş elindeki mektubu bükerek ceketinin iç cebine koyarken.Mehmet hoca anlayışlı insandı ,hiç bir şey sormadı abla ve Aydan hakkında.
Yol boyunca bir daha da bu konu hakkında konuşmadılar.Bundan sonraki planlarını sormuştu Mehnet hoca da Cengiz,
-Bilmiyorum ki,yakında düğün olacak ama...demiş susmuştu.Mehmet hoca ,
-İyi ya ne güzel,çoktandır şu ilçede kafamıza göre düğün olmadı.Bir güzel kurtlarımızı dökeriz.
Hadi bir an önce yap şu düğünü de düğün görsün ilçe.Sakın ha o şehirli düğününden olmasın.Ne o yahu iki caz bir cız...Kardeşim düğün oldu mu üç gün olacak davullar vuracak gümbür gümbür.Yedi düvel duyacak düğün olduğunu.Aman ha dostum köy düğünü yapmaya bak.
-Valla hocam benim de gönlümden geçen o olacaksa,bilmiyorum ki kız tarafı anama belediye düğün salonunda olsun demişler.Anam da bir şey diyememiş zavallım...kısaca ne olacağını bilmiyorum.
Yol boyunca düğün muhabbeti yapılmışsa da Cengizin kafasında hala Aydan ve yaşadıkları vardı.Bu kızda kafasını karıştıran birşeyler vardı da çözemiyordu bir türlü.Aklına gelen o kelimeyi bir türlü kabullenmek istemiyordu.Evet ona karşı bir ilgi duyuyordu ama bir kardeşlik duygusu muydu yoksa aşk mı...işte orasında kararsızdı.Hem böylesine kafası karışıkken Hazal`la düğün yapması uygun muydu.O kıza karşı da kendine karşı da haksızlık değil miydi.Ya Aydan,ne günahı vardı o masum kızın.Ya kendisi yüzünden acı çekiyorsa.Bilmeden ,istemeden onun yüreğinde bir yer edinmişse...Bunları düşünmekten kafasına ağrılar girmişti.
Annesinin evinin önüne gelmişlerdi Mehmet hocayla,Mehmet hoca onun düşünceli halini hissetmiş dahası anlamıştı sanki sıkıntılarını da,
-Bak dostum ,sana bir dost tavsiyesi.Bu halin hal değil.Bir an önce kararını ver .Ya Hazal ya da Aydan...Ama bana sorarsan sen Hazalla olan evlilik yoluna devam etmeni.Aydanla olan dostluğunu da buzdolabına koymanı tavsiye ederim.Hem Hazal hem Aydan dersen inan ikisini de kaybedersin...Zaten AYDAN ÇEKİP GİTMİŞ O DA ANLAMIŞ BU İLİŞKİNİN YÜRÜMEYECEĞİNİ DOST OLARAK BİLE.
Mehmet hoca son söyleyeceğini de söylemenin huzuruyla cengizi olduğu yerde,annesinin evinin önünde bırakıp ardına bile bakmadan çekip gitmişti.Cengiz bir süre ardından bakakaldı sonra kapıyı çalarken,
-Haklı galiba ...haklı,demişti.Kapıyı açan elinde baston yerine kullandığu deynrekle annesiydi.
(
Yaşıyoruz ... 23 başlıklı yazı
Lütuf VELİ tarafından
19.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
