Sabahın alacasında çıktım evden
Kim bakar giyime kuşama...
Yüzümü bile yıkamadım soğuktan.
Donuyorum be Ayten...
Henüz ısınmıştı tabiat,
Ben ısınamadım daha,
Şükret diyorlar ,şükret Allah''a,
Donduğuma mı,üşüdüğüme mi...
Uykusuz kaldığıma mı şükredeyim ,
Söyle ki ...

Okul bir taş duvar,
İkibinli yıllardayız güya,
Milenyum çağı...
Adamlamlar uzayı ısıtıyor,
Biz ısıtamadık daha
Bir odayı...
Allah''a bıraktık her işimizi...
Bir çuval kömür,
Isıtır mı sandın bizi.
Eh öyle olsun
Bize üşümeler,
Denize gemiler ,gemicikler...
Bir Allahın kuruşu da yok ki cebimde,
Galatasaray''a bir stat yapayım.
Nedir dersen Ayten,
Bund günahım, bunda payım...
Zehir zıkkım olsun
Helalinden verdiğim oyum.

Ayten diyor ki,
-Az sana !
Haklı belki...
-Denizdi sebil bilmedin.
-Düşene bir de sen vurup,
Göbeğini kaşıyıp gülmedin.

Ah be Ayten !
-Ülkem kanıyor cerahat her yanı.
-Sevmiyorlar vatan için ağlayanı.
-Şimdi talan etmişler bu hanı.
-Bir de benden bekleme feveranı.

Güldü Ayten mahçup biraz.
Dedi ozan ,pejmurdesin ne bu hal.
Dedim vakti gitmelerin hoşçakal...
( Aytenle Sabah Hasbihalimiz başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 20.01.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu