Bekirin Hikayesi 2. Bölüm Töre
Bekirin Hikayesi 2.Bölüm Töre
Orada töreler öyle baba ne dese o lacak,eğer onun sözünden çıkılırsa
ondan sonra genellikle töreler uygulanır.Bekir'in ablası varmaya varacak
adama ama adamı hiç görmemiş,tanımıyor ve bu adamı ilk defa görmüş nasıl
varacak ona,bir ömür boyu bu adamla nasıl paylaşacak hayatı
Ablasının
adı Meryem,Meryem o kadar güzel bir kızki güzelliği dillere destan,o
yörede onun bu kadar güzel bu kadar akıllı ve ağırbaşlı bir kız
olduğunu bilmeyen yokmuş.Meryem kaderine razı olmuş ama, kaderine razı
olmayan bir kişi var.
Oda sevdiği yavuklusu Mustafa.Mustafa
kafaya koymuş neyapıp edip Meryem'i nasıl alacağım diye düşünüyormuş.
Bir adetten
ötürü kızlar düğünlerde hep çıkıp oynarmış,ellerine mendil olmadan
oynamazlarmış.Düğünde oynayan kızın mendilini kim alırsa kız ona gönüllü
olurmuş,sözlü olan kızlar mendille oynamazlarmış. Mustafa köyde bir düğün olsada yavuklumu görsem,onu uzaktanda
olsa seyretsem diye düşünüp duruyormuş.
Yavuklusu sözlü olduğu için
onunla artık yakınlaşması ve konuşması imkansız hale gelmiş.Birgün köyde
bir düğün halayı kurulmuş.Davul,zurnalar çalınmaya başlamış herkes köy
meydanına toplanmış düğünü seyretmeye koyulmuş köylüler.Aylardan Ağustos
hava geç kararıyor tabiki düğünlerde en az iki gün sürüyormuş.Mustafa
evdeki işlerini bitirince düğün halayının içine karışmış
Başlamış
seyretmeye düğünü,ama öyle bir dalmışki hayellerine birden irkilmiş
birde bakmışki genç kızlar başlamışlar oynamaya.Tabiki Meryem'de oyunda hemde elinde mendille. Mustafa oturduğu yerden nasıl etsem,ne yapsam diye düşünüp
duruyormuş.Bir ara Meryemle gözgöze gelmişler ondan sonra Mustafa birden
yerinden kalkmış oturduğu yerden Meryem'in elindeki mendili
kapmış.Mendili kapan Mustafa birkere almış ölümü gözüne sözlü bir kızın
elinden mendilini almak o kızı istiyorum ,seviyorum anlamında. Meryem'in babası bunun
üzerine tüm eşrafını toplamış,Meryem'e söz kesmiş nasıl olur bu iş
nasıl tatlıya bağlanır diye düşünmüşler ve kararlarını vermişler.
İş tatlıya bağlanmış Meryem'i Mustafa'ya vermeye karar kılmışlar ama bunun bir bedeli olması karşılığında karar almışlar.
Mustafanın
onüç yaşında bir kız kardeşi var,Adı Elif daha ilkokulu yeni bitirmiş
hiçbirşeyden haberi yok.Elif'i Bekir'e almak kaydıyla bu iş böylece
tatlıya bağlanmış ve iki aile arasında.Kısa zamanda düğün halayı
kurulmuş Mustafa ile Meryem evlenirken daha ne olduğunu anlayamadan
Bekir ile Elif'de bu düğünde evlendirilmişler.Bekir ondört yaşında,Elif
onüçyaşında olduğundan onlarada imam nikahı kıyılmış.
Derken
Mustafa ile Meryem muratlarına ermişler ama öte yandan Bekir ile Elif
evlenmişler ama ne olduğunu anlamadan,bilmeden dünya evine
girmişler.Trende koridor o kadar soğukki bazen sigara içmeye bile
çıkınca insanın ilikleri bile üşüyor.Bekir bunları anlatıyor ama gözleri
hep trenin durduğu istasyonlarda ve birde sürekli yavuklusunda,o uyandığı zaman sohbetimizi yarım bırakıp hemen yanına koşuyor bir kartal
gibi sarıyor onu sanki yavrusunu kanadının altına alıyormuş gibi
geliyor insana
Yolumuzda
daha uzun Ankara'ya kadar çok var ben arkadaşım Yasin'le beraber sanki
onlara kanat gereceğiz hissi doğdu içimize.Kızda yavaş,yavaş bizlere
alıştı gibi ilk gördüğümüz ürkekliği üzerinden azda olsa gitti diye
düşündüm.Kompartimanda artık yemeklerimizde beraber yemeye
başladık.
Oldum olası tren yolculuğunu severim o manzaralar,harika bir
şey,o doğa muhteşem nasıl anlatsam köprüler,tüneller,yarmalar ve küçücük
o şirin istasyonlar diye düşünürken biz arkadaşım Yasinle koridora
çıktığımızda tren küçük bir istasyonda durdu,bizde kompartimana tren
kalkınca girelim diye düşünüyorduk.Trenler genellikle bu istasyonlarda
bir dakika beklerler.Hareket memuru elindeki işareti havaya kaldırıp
birde düdükle trene yol verince bizde içeri gireriz diye düşünüyorduk.
Kompartimanın
kapısını açtık birde baktıkki Bekir ve yavuklusu kompartimanda
yoklar.Acaba başka kompartimanamı gittiler diye Yasin'le beraber tüm
yolcu kompartimanlarına baştan aşağı baktık ama nafile.Bekir'le yavuklusu
yoktu ya trenden indiler hasımlarını görüp kaçtılar yada bir akrabaları
var bu istasyonda diye düşündük ama bir kanaat getiremedik.
Geldik
yasinle kompartimana oturduk,Bekir yiğit çocuk kendi kendime
Allahaısmarladık demeden gitmez diye düşünüyordumki aynı kompartimanda
oturan ailenin beyi bana bir kağıt iletti.
Aldım kağıdı elime
açtım baktım Bekir'den,abi diye başlamış yazmaya,aklım ermedi nezaman
yazmış bu notu bana diye düşünüp durdum.
Devam edecek
İbrahim Yıldırım
11.01.2011
(
Bekirin Hikayesi 2. Bölüm Töre başlıklı yazı
İ.YILDIRIM tarafından
11.02.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.