1
ben,
meşrep'i havari inançsızım insanlara
tanığım Tanrı..
yer'im .. dar
nicedir ırak toprak,
düştüm kendi içime
gece'm .. zar
kıblem şeb, vaveyla yas
acı'm .. nar
kurur ruh, beyaban
sükut ikrar'ım..
gel gör ki,
yara'ya zevce'dir kabuk
şakaklarında us'un yetim renkli uçurumlar,
her yer berrak Tanrı'nın gözyaşında
utangaç göğsümde asılı dört kitap
dört nebi başucumda
nefesimde hicreti cehennemin
ya çare sensin
ya..
çaresizim sensiz
şüphe yok ki,
hep aynı damın üstünde görüyorum arş'ı,
beni gölgemin yazgısına teslim ederken
diz çöküyorum teslim al diye,
suretleri mutlu
siretleri ıssızların
zekatıyla geçinen bir fukarayım nasılsa
ne varsa,
kalbimi sıkan açlıkla
sessizliğime düşmeden efkarlı meleke
ve kevser'den kovulmadan
// ne olur al //
velev ki
yalnızım mim kadar..
kumral bir gece geçiyor önümden
saçları kırmızı biraz sarhoş
ilikliyorum düğmelerini ay ışığının
titriyor karanlıktan
alaz sancı
gözbebeklerimde büyürken zenb
tenimde artarak çoğalan ürperti
atamıyorum dilimden iblis'i
oysa
suçu yoktu sarhoşluğumun
bütün suç
saniyelerindi nabzını tuttuğum..
geliyor gitme vaktin,
aç yatıyorum kumsalda
yüreğim yüklü elimden tutuyor martılar
canhıraş vuruyor dalgalar düşüncelerime
sızlıyor her yanım
içleniyorum
hoş,
sadece kalanım gidene göre,
ah..
vurulası hayaller
kendime duyduğum öfke
bir çaresi olmalı koynuma yıldız doldurmanın
üstelik,
yakamoz'a bu kadar yaklaşmışken
yine sarhoş olacağım sanırım
rüzgarın yalın diline aldırmadan
farkında bile olmayacağım adam gibi ağladığımın
nasılsa,
başımı avuçlarımın arasına her aldığımda
iğreti bir ağıt soğukluğuyla vurulacağım
nasılsa,
sevdam ufkumu karartacak kadar cüretkar
gölgelerimi boğacak kadar çıldırmışım
neyim kaldı azat edecek
aklımı kaçıran karanlıktan..
gelmeyen uykumla
tan yerinin ağartısı
dolunaydan sonra güneşten önce
ayıltmazken beni deniz
yağmurlarımı bir bir toplayacağım gizinden sorgusuz
düş'süz geceyi usulca kaldırırken omuzlarından
sen,
sen bana aitsin..
ve sen,
yalnızlığımı kuşatan yokluğunu görsen
yanarsın...