Online Üye
Online Ziyaretçi
Sevgili bestemiz farklı ütopyalarda çalsa da
Bir yüreğin iki parçasıyız şimdi...
Güneşe giden dar boğazlı yollarda,
Kurutulmadan bu sevda hep ıslak kalmalı dudaklarında,
Eski bir uygarlığın yüzyıllarca sürüp giden
destansı masalları gibi
uzun soluklu olmalı bu sevda.
Hiç bozgunluğa uğramadan
aynı yastıkta can vermeli bu bedenler…
Sevgili!
Sana yıkıntılarımı, arzularımı yolluyorum
sevda rüzgârlarında...
Koyup en güzel yerine isteklerimi
pulsuz ve adressiz mektuplarla yolluyorum sana
güvercin kanatlarının altındaki özgürlüğün yanında...
Sevgili! Yürek yangınım,
bir yağmur meltemi gibi
düşersin iliklerime
seninle ıslanır
senin gözlerinle bakarım dünyaya…
Adak olurum senin yerine
gerip çarmıha sevişme arzularımı
çitlerle etrafını örer,
öperim gözlerini yalnızlığın…
Sevgili!
Sevdamın emsali,
destanlarla bitiremediğim
yüreğimin kocaman dünyasına sığdıramadığım,
sol yanımın baş tacı,
en güzel serseri rüzgârı...
Koyup başımı sol yanına yaslamayı özledim
masum bebekler gibi saçlarımı okşamanı
güneşle beraber yeniden günüme doğmanı özledim...
Sevgili!
inan ben seni çok özledim..
devam edecek