Ne çiledir, ne de acı veren bir gamdır

Hak, arzın her yerinde aynıdır, kalbi letayifler sineye bahşedilmiş aşk-ı hicrandır

Düşünmek için fikir sahibi olmak farktır, şuur hangi derdin gamı için en mümbit furkandır

İstikamet sahibi olmak zandan kurtulmaktır, hal ehli olmak için kalbi eminlik vaadi zamandır

 

 

Kim çıkarsa karşına, tesadüfü olduğuna inanma

Keşkelerle avunarak asla bir yol alma, tefekkür sanat-ı rabıtadır, iklimlere ram ettiren andır

Hesap nefsin için vardır, aklın emaneti kabul eden muhataptır, ruh vaadi içinde olan candır

İsyan içinde bulunmak, öteyi hiçe sayarak nefesi bırakmak, aklın dilinden uzak kalmak gamdır

 

 

Kalp, ne muazzam bir sanattır, o bir nazar gâhtır

Cihanda sahipsiz olan kim vardır, aidiyetine vakıf bulunmayan nasıl bir insandır, ne ardır

İlme talip olmak, vesveseleri tayin edenlere bırakmak, ruhun didarında sevdayı anmak, aşktır

Aşk, hakikatin ilgasında ki sanattır, insan için meraktır, kul için vuslattır ömür bir maveradır

 

 

Ne kadar kaçınsan, heveslerini kuşanıp yaşasan

Vaktin bahşedildiğini fark etmeden aşkı ansan, sevdayı bu nispette gam ile kalbinde taşısan

Hasredilen işaret taşlarının lisanını anlamasan, merakı celbeden hülyalar hamallığını yapsan

Aşkın vehmettiği ölümü hakkıyla ruhunda yaşamasan ne derleri gaye edinerek her an ağlasan

 

 

Arzın bir köşesinde bekleyen mazlumun ahını duymasan

İhsan ve ihlâsı bizzat kalbin için zaruret saymayıp yaşasan, takiye-i sanat diyerek kandırsan

Canan için bu minval üzere yansan, aklı ve izanını keyfiyetine dayandırıp, nefsinle avunsan

Kaza ve kaderi akdetmeden, onun lahzasında ki o esrarı şehretmeden mütemadiyen oyalansan

 

 

Taklit etmeyi marifet saysan, lakin çıkarını unutmadan

Umudunu kurutmadan, gönlünü yakinen tanımadan, sadakat nedirin sualini hiç sormasan

Akşam, sabah farkı fark etmeden, tevdi edilenlerin ne olduğunu bilmeden, ehliyeti solumasan

Ağlayanın sessiz figanını, hastanın şifa için muhtaçlığını, aşk ve sevdanın esininde kalmasan

 

 

 

Mustafa CİLASUN

( Hasret Kalbi İlhamdır, Ruhi Yâddır! başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 13.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu