Yaşlılık, bir çok insanın yaşama sürecinde geçtiği, bu günün gençliğinin de yaşamaya aday olduğu, takatin düştüğü, başkasına ihtiyaç duyulduğu, dostların selamının arandığı, Kur’anın ifadesiyle bir açıdan “erzel-ı ömür” olan meşakkatli bir yaşamdır, yaşlılık.
Erdem, edep, vefa, kavramıyla tanışık olması gereken insanlık alemi sahip olduğu öz değerleriyle, kendince yaşlıları sahiplenip mutlu etmek, duasını almak için bir çare aramaktadır. Dar ulaceze kurumu bu sahiplenme duygusunun tarihten günümüze taşınan en anlamlı simgesidir. Ancak bir dedenin bir nenenin yeme içme ve barınma kadar hatta daha fazla sevgi ve ilgiye ihtiyacı vardır. Bunu en iyi ifade eden İslami değerlerimizdir.
Allah(cc) Kur’anı kerimde “eğer anne babalarından biri ya da ikisi yaşlı olarak yanınızda yaşıyorsa onlara ”öf” bile demeyin onlara karşı tevazu olarak kollarını indirin.” Daha ne desin sahiplenin ilgilenin onları mutlu edin, el kaldırmayı bırak yüzünüzü ekşiterek bile olsa onlara sıkıntı vermeyin diyor Yüce Allah.
Ümmeti Muhammed’e dua ederken önce anne babalarınıza dua etmeyi uygun görüyor.
Eğer yaşlılar ve çocuklardan olmazsa insanoğlunun azgınlığı karşısında dağları dereleri yakardım, diyor Yüce Allah
70’li 80’li ihtiyara, saç sakalı ağarmış takatten düşmüş yaşlılar için “ben şu halinizden utanarak size sizi cezalandırmak istemiyorum siz de benden utanarak hata yapmayın diyor” yaşlılara hitaben Yüce Allah
Peygamberimiz buyuruyor “kim büyüklerimize hürmet etmez, küçüklerimize karşı şefkatli davranmazsa bizden değildir” buyuruyor.
Bir çok gelişmiş devlet dünyadaki yaşlılara ilgilenme adına bir fon ayırmış projesini sunanlara katkı veriyorlar.
Avrupa Birliği Projeleri,
Japon devleti fonu,
SODES Projeleri
Halk Eğitim Merkezleri bütçeleri vs.
Dünya artık yaşlılarını mutlu etmenin yollarını arıyor.
O yaşlılar ki bu günkü imkanlarımıza katkı yapanlardır, bu memleketin huzur ve mutluluğuna emek sarf edenlerdir, kimisi zamanında dünya nimetlerinden yararlanmış, kimisi de sıkıntılı bir süreç yaşayarak hayatın kendisine verdiği ızdırabın ahini hala çekmeye devam etmektedir.
İşte bu devri ahirde bunlara ilgi göstermek, onları mutlu etmek, onlara saygı sevgi göstermek boynumuzun borcudur.
Bu insani vazifemizi yaparak bizden sonra gelen nesillere örnek olmalıyız ve büyüklerimizin duasını alarak Yüce Allah’a bir adım daha yaklaşmayı becerebilmeliyiz.
Anne babamızın rızasını kazanmak dileğiyle dede nenelerimizi de unutmayalım e mi?
Selam ve sevgilerimle.