Kâkülün boynuna dökülür gider,
Değmesin tenini kıskanıyorum,
Sarmasam ince bel bana ah eder,
Gamzende benini kıskanıyorum.
Söyle, ela gözler kimlere baktı,
Ne yuvalar yıktı, ne canlar yaktı,
Yüreğime onmaz yara bıraktı,
Bensiz geçen dünü kıskanıyorum.
Gergefe oturmuş işler gibisin,
Gecemde gördüğüm düşler gibisin,
Hasretle gözümde yaşlar gibisin,
Ayrı geçen günü kıskanıyorum.
Gülümser ellere bağrım yakarsın,
Burnumda mis gibi tüter, kokarsın,
Yıllar tükeniyor neye bakarsın?
Sensiz, garip sonu kıskanıyorum.
Aşk/ı mı sorarsın ‘nasıldır’ diye,
O tanrı vergisi, bize hediye,
Dönsem de yüzümü her an Kâbe’ye,
Kıblen olan yönü kıskanıyorum.
Sevda mıdır adın, ehil misin sen,
Anlamaz halimi, cahil misin sen,
Zalim misin yoksa sefil misin sen?
Takındığın ünü kıskanıyorum.
24.Mart.2011 10.10
Ahmet İDRİSOĞLU