Ben her akşam ;
sıcak
gecelerin sancılı sabahlarına uyanmaya yatıyorum,
Ruhumda dinmeyen arabesk sızıların tınısı var..
Yüreğim mahur makamında atıyor bazen,
Bazense kürdili hicazkar....

İçsel çekişmelerle boğuşan bir
aşk adamıyım...
Yenik düşüyorum her seferinde hep gururuma...
Aşkta gurur olmaz diyenlerin inadına,
kendimce onurlu bir duruş sergiliyorum...

Oysa, sevdiğim kadın elimi uzatsam
Belinden kavrayacağım,
İnce telli saçlarını okşayacak kadar yakınımda
Ama gururuma kilometrelerce uzaklıkta...

O kadar savaş geçirmiş
Yenilmez mağrur militanken
Aşkta
beyaz bayrağı çekmenin ezikliği ile
Çöküp kalıyorum her defasında
yüreği ağlayan kadınımın resminin başucunda...

Uykusuz
gecelerin bir vaktinde
Dertlerimi en iyi anlayan ve hafifleten
Ahmak ıslatan yağmurlarda
Hep
sokaklara atarım kendimi ...
Bulutlar çarpışırken
Gökyüzünü şimşekler aydınlatırken
Yüreğim hep heyecanlanır
Sevdiğim en hüzünsüz,
En canlı bir melodi yüreğimi ferahlatır...
O an;
Derince bir nefes alarak
Çekerim yağmur ıslaklığındaki
Toprak kokusunu taa içime...
Zaten;
Yağmurlarda daha bir coşar beni görünce
başlarlar sağanak resitallere...


Akrebin yelkovanı kovalamaktan yorulduğu,
Zoraki gelen günün ertesinde
Yağmurda yağmıyor artık
Kavurucu sıcak altında hüzünlüyüm...
Aşka yenik düşmüş
göz pınarlarım
Dayanamıyor fazla yüke
Kaldırımlar ıslanıyor...

Arasam mı seni diye düşünüyorum ,
Oysa arasam koşarak geleceğini biliyorum...
İkilemler içinde kalıyorum hep gülüm
7 rakamlı cep telefonunun numaralarını
6.rakamına kadar çevirmeye varıyor hep parmaklarım
Gururum ve onurum yine dur diyor parmaklarıma...

Hatırlar mısın
sevgili,
Sen kovalayıp, ben kaçmaya kulaç atarken derin sularda
Dalgalar hep alır sana geri savururdu beni
Öyle bir sarılırdın ki bana
Sıcaklığından kavrulur erirdim kollarında
Ve sonrası malum...
Ateşler içinde yanan,
Ve terden yatak ıslatan,
delice sevişmelerimiz kalırdı geriye...


Bugün Yine yüreğimde hüzün
çiçekleri açıyor
Solmaya dönük yüzüyle...
Kırılganlaşıp kristalden buza dönüşen...
Yüreğim hep üşüyor sensiz...

Cd de o çok sevdiğim Oscar Harrisin alta-grasia’sı
Yüreğimi titretirken,
dimağımda hep memleketimden insan manzaralarının
Ağıtsal ezgileri çarpıyor beynimin ta derinliklerine...
İşte orada takılıyorum gülüm
Seni sevmediğimden değil
Seni de bu keşmekeşlik içine çekip
Yaşamını zindan etmek istemediğimden çabam
Anlıyor musun beni...
Egoizmin doruklarında olup da
Sevişip, seni her defasında,
mendil gibi bir kenara atmaktansa
Gerçekleri görüp benimle sefalet içinde yaşamamanı
Ve yaşlanmadan ölmeni istemiyorum...

Sanıyor musun bu şehir sensiz yaşanır
Sanıyor musun yüreğim sensiz hüzünsüz atar..
Oysa bilmezsin ki;
Sensiz her adım attığımda gülüm
Bu şehrin kaldırımları ciğerlerime batar
Yüreğim kanar,
yaralarım sensiz geçen her geçen gün
kabuk bağlar...

Her
gece uykumu bölen
Karanlık odamı ışıtan yüzün çıkar karşıma
Uzatırım ellerimi tutamam
Gel derim sana,
O an kaybolur gider o ay yüzün ...
Daha ne kadar böleceksin uykumu bilmiyorum
Bense ne kadar dayanacağım sensizliğe
Sorular sorular sorular
Ah be yaşam acımasız çarkında beni bitirdin...
Ne yaşattın , ne öldürdün
Hep ama hep süründürdün...

Bilmiyorum gülüm,
Bazen diyorum ki kendime
Egoist olsaydın ya
Hem kıymete binerdin
Hem daha çok sevilirdin...
Ne yapayım yaradan böyle yaratmış beni
O yüzden kandırmıyorum hiç kimseyi
Egoizm bana ben egoizme uzağım...

Kafam çok bozuk,
Alacağım eşkıya yüreğimi elime bir gün
ey zalimler, Kan emiciler,
sömürü düzeninden beslenenler...
Çok yakında bir gün
Çakacağım şimşeklerimi o kahpe,
O bozuk düzeninizin suratına
Yanacaksınız benim yandığım gibi...
Yaktığınız canlar adına...


Ve yine parçalı bulutlu bir
Ankara akşamında
Çisil , çisil Yağmur yağıyor, şimşekler çakıyor
Sırılsıklam düşüncelerimle
Egoizmsiz düşünceler içinde
Ben bir Ağustos böceğiyimdir artık
Sokak lambaları altında ürkekçe
hem serinler,
Hem yapa yalnız öterim...
Herkes derin uykusunda...
Ne yapayım
Hem söylerim
hem de dinlerim...

15.08.2010
Kazım DOĞAN



Kazım Doğan
metin-lat
metin-ust
( Islak Kaldırımlarda Bir Ağustos Böceği... başlıklı yazı Kazım Doğan tarafından 28.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu