Mevsim henüz karakış bahara vakit varken

Dört bir yana  saçılmış o kırmızı laleler.

Eğilip üzerine son kez koklayım derken.

Birden seni sordular o kırmızı laleler.

 

Dillerim lal kesildi ne desem bilemedim.

Sahteydi tebessümüm  yalandan gülemedim.

Gözümden yaşlar düştü utanıp silemedim.

Can evimden vurdular o kırmızı Laleler.

 

İçim ürperdi o an iliklerim titredi.

Hüzün üstüme çöktü itiledim gitmedi.

Kaçmak istedim ordan lakin gücüm yetmedi

Kollarımı kırdılar o kırmızı Laleler.

 

Bang-ı rihletler sardı sanki dört bir yanımı.

Düğümlendi boğazım sıktı nazlı canımı.

Neşter attılar  cana akıttılar kanımı

Yüreğimi yardılar o kırmızı Laleler.

 

Gözlerimin ışığı damarımda ki kanım.

Gidişinle felç oldu tutmaz artık sol yanım

Vakitsiz firağınla boş kaldı sevda hanım.

Bitmaz derde kardılar  o kırmızı Laleler.

 

Diş ağrısından beter çatlıyor şakaklarım.

Günüm geceye gebe doğmaz ki şafaklarım.

Huzur denen köşeye çıkmadan sokaklarım.

Bedenimi yordular al kırmız Laleler.

 

Bang-ı rihlet ( ölüm sessizliği)

( Kırmızı Laleler başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 3.04.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu