Trakya`nın en uç sınır şehrindeydiler artık.Tanıdık yüzler hep geride kalmış ,Cemile resimlerde buluyordu kaybettiklerini...Kaç kez göz yaşları bu resimlerin üzerinde kurumuştu.Kendini tanımaya,yaşadıklarını sorgulamaya başladığından beri huzursuz ve mutsuzdu.

O cıvıl cıvıl kız gitmiş ,içine kapanık hüzün çiçeği doğmuştu sanki.Anne de ,baba da durumu görüyor da çaresizlikten kızlarının gözlerinin önünde erimesine,içine kapanmasına engel olamıyorlardı.Belki bu son diyorlardı...

Yıllar kaçmakla kaybolmak arasında geçmiş,ne dostluklar kurabilmişler ne de dostları olmuştu.
Yaşadıkları yerleri ya bir gece ansızın terketmişler ya da gün ortasında herşeylerini bırakıp terketmişlerdi.Artık kaçmaktan,yok olmaktan en az kızları kadar onlar da yorulmuşlar da,kızlarının içselinde kopabilecek fırtınayı alevlendirmemek için kabullenmiş görünüyorlardı.

Artık bu kaçışın sebebini sorgulayan cemileye birşeyler anlatmak gerektiğinin farkındaydılar.Ama nasıl yapacaklarını bilmiyorlardı.Acaba gitgide içine kapanan Cemile`nin ruhunda derin yara açabilir miydi gerçekler.Bir uzman kontrolünde mi söyleselerdi.Anne -Baba sürekli bu duygular içindeydi.En sonunda karar verildi ki;bir süre daha beklenecekti gerçekleri söylemek için.En azından lise yılları beklenecekti.Ancak sık sık yer değiştirmek kızlarının ruhunu parçalamakta,her terkedilen yerde bir parçası kalmaktaydı.Kızlarını bu hudut şehrinin en güzel ilk öğretim okuluna vermişler fakat gelmelerinin üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen Cemile uzaktı herkesten,kimseyle konuşmuyor ,ilişki kurmuyordu.İletişim kurmak isteyenleri de yanına yaklaştırmıyordu.Okul rehberlik servisi de çaresiz kalmış ve Sencer beyi okula davet etmişti.

Okulda müdür beyle görüşmüş ve durumdan kısaca haberdar edildikten sonra ,rehber öğretmenin çağırdığını öğrenmişti.Kapıyı çaldı Sencer,içeri girerken bir takım düşünceleri vardı kızı hakkında konuşacağı.
-Afedersiniz,ben Sencer Cemile`nin babası...
Yanındaki öğrenciyi dışarı çıkaran güzel alımlı bayan öğretmen gülerek,
-Hoşgeldiniz efendim,sizi görmem aciliyet arzediyordu.Duyarlılığınız için teşekkür ederim.
-Asıl ben teşekkür ederim hoca hanım ,görevimiz...
-Efendim buyurun ,derken karşısındaki koltuğu gösteriyordu öğretmen.Sessizce gösterilen yere oturmuş gelebilecek soruların sıkıntısını atmak için,içeri girerken iliklediği ceketinin düğmesini açmıştı Sencer.

Bir süre sessizlik olmuş,ne söyleyeceklerini ölçer gibiydi Sencer de,öğretmen de.Önce söze öğretmen başladı.
-Efendim,galiba Edirneli değilsiniz.Yenisiniz buralarda.Kızımız Cemile bir uyumsuzluk yaşıyor iletişimsiz...
-Biliyorum efendim de,ne yapacağımızı bilemiyorum.Onun her geçen gün daha içine kapandığını ben ve annesiyle bile iletişim kurmadığını ,bu sık sık yer değiştirmelerimizden dolayı bizi suçladığını pekala biliyorum ama...
Burda susmuştu Sencer.Neler anlatmak istiyordu da anlatamazdı ki,yıllarca yaşadıkları sıkıntılar boşa yaşanmış olurdu belki de...Bu karışık duygular içindeyken son sözcük boğazına takılmış konuşamıyordu.
-Evet,dedi öğretmen...cevap yoktu.
-Beyefendi,kızınızı kurtarmak ve bu gidişata dur demek sanırım sizin elinizde.Bu hal kızınızı antisosyal,belki de ilerde herkese karşı saldırgan yapacak ,güvensiz bir kişilik gelişecektir.İyisi mi şimdiden önlemini almalı ve problemi kökünden halletmelisiniz.
-Anladım da nasıl yapacağım hoca hanım...Kızım benimle de annesiyle de konuşmuyor artık.Kendini bildi bileli hareket halinde bir kaçış,kayboluş hikayesi yaşıyor...yaşayacak da,çaresi yok.
-Beyefendi,neden ,niçin demeyeceğim .Ama sizin kaçışlarınıza ,yok oluşlarınıza kızınızı niye kurban edersiniz.Madem kaçmak zorundasınız,o zaman kızınızı sağlam bir yatılı okula verin ve zaman zaman da olsa birlikte olun ki kızcağız sizin yaşamak zorunda olduğunuzu yaşamasın.İmkanınız varsa Yurt dışında bir okula vermenizi tavsiye ederim.Belki o zaman tersine döner duygusallığı ve içinde esen fırtına...kine dönüşen sevgisi özlemlerle yeniden yeşerir.

Bir saatten fazla konuşmuşlar ve birtakım öğüt ve nasihatların dışında somut öneriler de sunmuştu rehber öğretmen...Dışarı çıktığında teneffüs zili çalmış kızı yapayalnız okul binasının en ücra köşesine çekilmiş bazan gülüyor bazan asılıyordu yüz hatları...büyük acılar çekiyormuşcasına arada bir ekşitiyordu yüzünü.Seyrettikten sonra kızının halini, aniden karar verdi yanına gitmeye. Herşeyi göze almış da anlatacakmış gibi yaklaştıkça içi ezildi Sencer`in.Eriyordu bir çaresizlik içinde ilk göz ağrısı ...
( Kayıp Yaşamlar / 3 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 29.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu