1 Duvar
 
 
-Geceleyin beni bir hücreye soktular ve yarın kurşuna dizileceğimi söylediler-
 
Zamanın rahminden kürtaj edilmiş gece
Güneşin retinasında büyürken apaydınlık
Bir yıldız saklanbacıdır avcumda dönen
Aynalar yağdıran bir yağmurun ardında
 
Rüzgarın cismini boyadım elimdeki maviye
Ve bir de iskemlede oturan zarif gölgelerini
Denizin üstünde saydam adımlarla dolaştım
Yakamozu sevdim,kayıktan adamları bir de
 
İçinden aylak kuşlar geçen bir dehlizdi yüzüm
Bir boşluktan daha derindi yüzümdeki uçurum
Susacak kadar kelime biriktirememiştim ki henüz
Bir şiire imge oldu içimdeki ölümsüz hüzün
 
-Gün ışıdı ve sıramı bekledim kimsesiz bir korkuyla-
 
İdamını bekleyen bir sessizlikti düşümde sancıyan
Bir gece boyu,sabahı bekledi ve ayazını elbette
Duvarlara dokunan ellerim benim değildi artık
Yürüyen ayaklarım değildi ama ben yürüyordum
Yabancılaştığım bu beden yokluğa sürüklenirken
Ne kadar bendi diye düşündüm bir hayat yolu
Ne kadar da anlamsızdı dinginliği çağrıştıran devim
Ve somut adımların soyut ölümlere sürüklediğini
Nereden bilebilirdim?
 
 
Şiirin Hikayesi:
 
Sartre'ın ''Duvar'' kitabında geçen hikaye şudur:Sabahleyin idam edilecek bir kişi tüm gece boyunca neler düşünür?Dehşet verici bir psikolojik tahlil yapan kitap bizleri de ister istemez şu sorularla karşı karşıya bırakır:

Yarın sabah öldürüleceksiniz.Hayat nedir peki şimdi?
Öldükten sonra yok olacağınızı düşünür müsünüz?
Bedeninize yabancılaşabilir misiniz siz de?
Ve kendinizden uzaklaşabilir misiniz?
 
 
Ben bu soruları idama mahkum edilmeden önce de düşünüyorum.Hemen hemen yalnız kaldığım her gece.İlginçtir;tüm nesneler o kadar anlamsız tüm çabalar sonsuzluk için yetersiz ve tüm devimler yerini bırakacağı dinginliğin izlerini öyle belirgin... taşımakta ki. Hangi gözlüğü takarsam takayım;şu dağın ardını görmem olanaksız. Ve hiçbir fikrim de yok dağın ötesiyle ilgili.Olmalı mı?Hayır.Bedenime anlamsız bir şekilde sarılıyor ve her gece onu kucaklıyorum.Sanki hiç benden ayrılmayacak gibi.Tıpkı gece vakti sarıldığın yıldızlar gibi.Ama işte gün doğacak.Ve kendinizden uzaklaşacaksınız,benim gibi...
 
En son bir dehlizdeydim.Ellerim benim değildi, ayaklarım hiç değildi.Ama yürüyen ve duvarlara dokunan bendim.Ama işte o ben,ölecek olan değildim.Keşke ölecek olan olsaydım ya da bunu bilebilseydim.Ne olacağımı bile bilmeyen bi bendim yürüyen ve dokunan duvarlara...
 
 
( Duvar başlıklı yazı HamzaOkumuş tarafından 15.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.