Gelen jandarmaydı ve oldukça hızlı girmişti lutfi`yi taşıyan aracın kaza yaptığı portakal vadisine.Araçtan ilk inen genç assubaydı.Sonra onu takip eden çavuş ve erler...Aldıkları emri harfiyen yerine getirmişler ,olay mhallindeki tm köylüler uzaklaştırılmış artık çevre güvenliğ alınmıştı.Şehitlerin başında bir asker,Lutfi`nin başında bir asker ve diğer askerler dağılan aracın parçalarını ve araçtan dşen evrakları toparlıyordu.Komutan Lutfi`nin yanına gelmiş ve işte ne olmuşsa o anda olmuştu,çarpılmış gibiydi sanki,titreyen bir ses tonuyla...

-Siz,öğretmen değil misiniz...Lise öğretmenim Lutfi hoca.
-Evet...diyebildi utanan Lutfi.
-Hocam,hocam,hocam...demiş de takılmıştı komutan.Bir yandan da kelepçeli elleeri öpüyordu.Birden aklına geldi,çağırdı çavuşu.
-Oğlum Musa,gel buraya.Aç mahkumun elini...Koşarak gelen sarışın kısa boylu ama dakik çavuş,
-Emredersiniz komutanım demiş ve cebinden çıkardığı kelepçe kilidiyle Lutfinin acıyan yüreğini açmıştı sanki,ellerini değilde.
-Sağolasın evladım diyerek çavuşun başını okşamış komutana da minnettarlığını belirtmişti ki komutan.
-Olur mu hocam,sana bu kelepçeyi vuranlar utansın...Sen ki bu ülkenin yetiştirdiği sevgi yüreğisin ,benim ve benim gibi yüzlerce gencin doğru yolu bulmasında,ekmek sah,ibi olmasında senin ve sizin gibi sevgi insanlarının alın teri var koca yürekli hocam demişti de gözleri buğulanmış ,boncuk boncuk olmuştu.

Bu arada ,telsizle merkez komutanlığına HABER VERİLMİŞ KAZA MAHALLİNE İNTİKAL EDİLDİĞİ ve tüm asker ve mahkumların öldüğü ancak tek bir mahkumun hayatta ve yaşadığı isminin de Lutfi Hoca olduğu.Otopsi iç,in savcı beyin getirilmesi istenmiş artık yapılacak herşeyin yapılmış olması huzuruyla şimdi öğretmeniyle ilgileniyordu Bahaddin komutan.

Öğretmenini bu halde gördükçe kahroluyor onun için bir şeyler yapmak istiyordu da ne yapabilirdi.Aklına onu buradan kaçırmak bile gelmişti tüm delilleri yok ederek,Bahaddin çılgın biriydi.Aracı yakmayı içindeki delilleri yok etmeyi bile düşünmüştü.Dahası bunu öğretmenine de açtı.
-Hocam, diyorum ki siz şu portakal bahçelerinin içinde kaybolsanız.Sizin yok olduğunuzu anlamaları hayli zaman alır dahası kimliğinizi ölülerin birinin üzerine atar ölmüş kişiler arasında sayılırsınız.Ne dersin hocam.
-Lutfi bir zamanlar belki de adam olmasını sağladığı öğrencisinin yaka cebinden bir sigara almış onun yakmasını beklemişti.Pantolonunun cebinden çıkardığı afilli çakmağıyla öğretmeninin ağzındaki sigarayı yaktı Bahattin de işte o zaman hiç de duyduğuna memnun olmayacağı bir öğretmenin gürleyen sesini duydu.

-Gel bakalım Bahaddin,derken koluna girmiş onu adeta cenazelerin yanına sürüklüyordu.Tam birinci şehit askerin yanında durmuş ve saygıyla önünde eğilip bir dua okumuştu,yüzünü açarken.Sonra Bahaddine dönerek.
-Hadi beni kaçırdın diyelim,yıllar önce sana yaptığım iyiliklerin ve babalıkların karşılığı.Gerçi bir karşılık bekleyerek yapmadım onların hiçbirini.Sana bu işi veren bu ülkeye,insanlara dahası şehit olan şu mehmetçiklere nasıl hesap vereceksin.Yok oğlum yok,bunu ne sen teklif ettin ne de ben duydum.
-Fakat hocam biliyorum ki ne adına tutuklanmışsanız haksız yere tutuklanmışsınız...Değil sizin elinize kelepçe vurmak ,yolunuza ölmak değer bizlere.

Lutfiyle öğrencisi arasındaki bu duygusal konuşma ve atmosfer devam edip giderken Savcının aracı hızla yaklaşıyordu,yanında adli tabiple.Aracın yaklaştığını gören Lutfi,
-Bahaddin`im gelen savcıdan fırça yemeden elime kelepçeyi geri taktır...Yaklaşan araç sanırım onların aracı.
Duymamışlıktan gelmişti Bahaddin komutan,hocasına hangi şartta olursa olsun kelepçe vurmak ağırına gidiyordu.
-Olsun hocam ,olsun ...senin için bir değil bin fırça yerim ,sen rahatına bak
( Kayıp Yazar Devam/4 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 5.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu