Son ok kırıldı işte, gördüm sadaklarında ,
Sözcükler de yanıyor ıslak dudaklarında !

Çözülmez birbirinden, an’ı bir, amanı bir ,
Bir ocak ki sönmüyor, közü bir, dumanı bir .

Oysa ki bir zamanlar sevmekten usanırıdk ;
Koşmaktan kalma zanla, dönmek kolay sanırdık.

Ateşten gömlek giydim, eteği yok, kolu yok ,
Bitevi yanıyorum, yöntemi yok, yolu yok...

Kıyamet can bağında, gün naçar, güneş naçar ,
Kanar ki yaralarım, kankırmızı gül açar !

Belli yolun düşmemiş, Kerbela toprağına ;
Yüreğin varsa dokun, dalına, yaprağına !

Görmek var bilir misin gözucuyla bakmadan ?
Kan’a açardın sen de usanmadan, bıkmadan...

Kırk mıydı sayamadım, döküp, kırdıklarını ,
Korkma, sana sormazlar bana sorduklarını.

Gönlümüzde göl olan aynı dilek değil ki ,
Omuzumuzda gezen aynı melek eğil ki...

Artık kim sınayacak, koçak mısın, er misin ;
Alnıma yazılmayı yeniden dener misin ?

Yoruldum denizlerden, bildiğin karadayım ;
Ne kaçtım, ne de göçtüm, ah işte buradayım...

Neyleyim, her dem böyle kıraçtır topraklarım ,
İlla, sen dokunursan yeşerir yapraklarım...

Yarına yar ettiğim, birtek kaldı imanım ;
Ne bir dileğim kaldı, ne de özge gümanım...



Hayrettin YAZICI


( Son Ok başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 10.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.