1 Kayıp Yazar 14
Gelenlerin ,farklı illerden tutuklananların,şubeye getirilmesi,ordan adli tıpa sevk edilmesi ve muayeneleri sabaha kadar sürmüştü.Uyku haram olmuştu edebiyatın sanal yüreklerine.Nihayet sabahın erken saatinde savcı bey tutukluları sorguluyor ve sorgusu biteni nöbetçi mahkemeye sevk ediyordu.

İstanbul ayağıyla başlamıştı da hayli yorulmuştu.İlk olarak anarşist ruhlu diye not düşülmüş Bahattin`le başlamıştı sorguya.Bahattin`e avukatı olup olmadığını sormuş yok cevabını alınca barodan avukat isteyip istemediğini sormuştu.Bahattin,
-Savcı bey, biz milletin avukatlığına soyunmuş insanlarız,bırak da kendi avukatlığımızı da yapalım,demişti.Savcı şaşırmıştı bu adamın tavrına ,konuşmasındaki kendine güvene...

Sorularının hepsine de çekinmeden,korkmadan tok cevaplar veriyordu.Hele ki bir soru vardı savcının ürkerek sorduğu da ,aldığı cevap kurşun gibi ağırdı...
-Bahattin bey,her yazınızda halkı hükümete kışkırtan bir ya da birkaç mesajınız var...ne diyorsunuz.
-Ne diyim savcı bey,anlaşılmıyorum diye korkuyordum,siz bile anladıysanız ne mutlu bana...
Savcı şok olmuştu bu korkusuz ,ölçüsüz dobra dobra konuşan adamın verdiği cevaplardan...Bir saatlik sorgunun sonunda tutuklanması için nöbetçi mahkemeye sevk edilmişti bahattin de...Hiç zoruna gitmemişti,gülerek iki polis eşliğinde eli kelepçeli çıkarken...İşte ne olduysa o an olmuş,yıkılmıştı Bahattin,kapıda hayattaki tek gayesi, kızını görmüştü ağlamış gözlerle...işte o an yıkılmış,sendelemişti.
Onun için bu dava bir apoletti .Namussuzlara,alçaklara ,soyguncu ve din tüccarlarına...baronlara karşı verilen bir mücadeleydi de...Bir başka ucunda gözü yaşlı insanlar bırakmak acı gelmişti,zor gelmişti.

Kızı, anlayamamıştı babasının verdiği mücadeleyi de,
-Neden ,baba...diyebilmişti.Onu karşısına alıp saatlerce anlatmak isterdi...Bu mücadelenin gelecek için,onlar için olduğunu...Ama mümkün değildi.Polisler sadece kucaklaşmasına izin vermişti baba kızın...Ayrılmak da öyle zor gelmişti ki Bahattin`e...Bu kaçıncı içeri girip çıkmasıydı ,kendisi de unutmuştu.Ama bu hepsinden farklı ve zor gelmişti,karakaşlısını görünce...

Artık bir meçhule yolculuk başlamıştı.Mahkemenin ne zaman olacağı bile belli değildi.Hapisane aracına bindirilip hızla uzaklaştırıldı .Şimdi nöbetçi mahkemeye götürülüyordu.Ardından belki hapishaneye...

İkinci sırada sorgulanan Mozan`dı...Onun sorgusunda savcı oldukça ilginç bir yaklaşım sergilemişti.Çünkü her gelen tutuklu hakkında elinde çok geniş ,teferruatlı bilgi vardı.Mozan hakkında Ergenekonun sivil organizatörü ifadesi not edilmişti.Savcı beyin ilk sorusu,
-Mozan ,kod adınız mı,neden Muharrem değil de Mozan...olmuştu. Mozan gülerek,
-Savcı bey,neyin kod adından bahsediyorsunuz.Allah`a şükür askerliğimizi yapıp vatan borcumuzu ödedik.Asker ya da terörüst değiliz ki kod adı kullanalım.İkincisi Mozan edebiyatla uğraşan herkesin kullandığı gibi bir mahlastır.Eğer edebiyatla bir ilginiz olsaydı, böyle bir soru sormazdınız.
Savcı bugün çetin cevizlere çattığının farkındaydı.Sanki sorgulanan kendisi gibi her sorguladığı yazar, soruya soruyla karşılık veriyor ve korkusuzca konuşuyordu.Kendini çabuk toplamıştı savcı da ,yeni soruyla sıkıştırmak istedi Mozan`ı,
-Peki Mozan bey,bize örgütün sivil ayağında, yazarları bir araya getirme adında, çeşitli illerde toplantılar yaptığınızı da ,özellikle Ankara toplantısını izah edebilir misiniz.
-Elbette, bahsettiğiniz gibi o toplantıların hepsine katıldım ve birçoğunu da ben organize ettim.Ancak tek farkla ki,bahsettiğiniz gibi ``Yazarları bir araya getirme adında ``değil bir araya getirme, tanıma tanışma toplantılarıdır hepsi...Bu toplantılar aleni ve açık toplantılardır,haberiniz olduğuna göre o toplantılarda neler konuşulduğunun da farkındasınız sanırım...Edebiyat konuşuldu,şiirler okundu...Başka da bir şey yoktu.

Savcı bey,mozanın konuşmalarını dinlerken notlar alıyordu bir yandan.Sekreter de yazıyordu bilgisayara ...Artık daktilo tik takları yoktu,modernleşmişti adalet sistemi...Mozanın sorgusu bir buçuk saat sürmüş ,dahası savcı da inanmaya başlamıştı ,bu insanların aslında Ergenekonla pek de ilgilerinin olmadığına da savcılığın gereğini yaparak tutuklanması istemiyle sevk ediyordu, ifadelerini aldıktan sonra...Mozan da nöbetçi mahkemeye sevk edilmişti,tutuklanma istemiyle...
( Kayıp Yazar 14 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 30.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.