Toprak-su 2- Felek Osmanı
emme öteykinner
mendiz mamelesinden memnin
gasalışıyollar
kendi aralarında işmar edip,
bizinen şakalaşıyollar
geşmiş gün valla halal hoş olsun çay ısmarladık
gene parasını Hoca Emmi vermişdir haralda
vermese de gayfacı onun üsdüne yazar ya
aynı hesap,
ağa olmak golay değil ağa!
biz neye “ağayız” demeyoz,
var bi bildiğimiz haralda
geleninen gedeninen hemen tokalaşmayoz,
ille de sırayı ona veriyoz,
gasalışmayoz
o da onun borcu valla, bana galısa..
neyise, de!
bunnar; tarlaların daşını ayıkladırlarımış,
ganal yaparlarımış,
su akıdıllarımış
sözde köye yeni bazar yolu mu
yapılcağmış neyimiş
herkeş dört köşe valla,
sanki her gün bazara gediyollar da
len valla bu devletin hiş işi-ğücü yok valla
millet bazara gedip duru işde zahar
yol yapcana, fabırka yapsan da
millet iş-ğüç sabı olsa da
sana da vergi verse ya
ı-ıh, yol oluca cebimize gircek mi var
zatinden öteden beri esgi bazar yolu
a(ğ)zı yokar yandan olduğundan;
geliken eniş-aşşa, yüzünguyu
geliyokana golay oluyodu
bi dee Tokmacık, Akdışar, Ayıplar,
Çi(f)tlik, Salır dedikleyin
herkeşin ollarda bissürü epabı
eşi-dostu vardır da
hinci yol yüzün-guyu
eniş-aşşa, ovadan olunşa barabar
bi de tomafil file de var gari
yeni yetmeler o tarafı,
bizim gadim dos(t)ları hiş bilmezler
düm-düz şosadan “get gel
Gonya altı sahat” hesabı, ne bi köy görün
ne üş-beş epap bilin
hemi de kese bi yandan
iki sahat dağda bayırda viraç dönmekden
i(n)sannarın başı dönüyo
arabalar hararet yapıyo, köye dönüşün
benin deyen şöfer
bizim köye çıkamaz, neyeyse
Gundallılar az mı telef oldular
düz ova insanı olunca
sarpa saramayollar
ne işleri var gelmeyvisinner
emme nişan-düğün derkene
yol yapdılar bizim köyü
neyise de annaca(ğı)n;
esgi yol yengatdan açılacak olunşa
valla ne yalan söyleyen
bencileyin esgilerin yüzü gülüvüdü
a(ğ)zımız gulaklarımızda
bencileyin; -yeni ve devamlı iş- umuduynan
yalakalananlar da cabası
valla bi ben eyvallah edip
el-etek öpmedim
benden maada herkeş gıç yalayollar
düşman işgalinden gurtulmuşcasına
nerdeyse bayram ediyoz
köylünün keyfine deycek yok hanı
derkene,
bizim meendiz dakımı gakdılar
höyle savışdılar
(y)Okarı Çemeye doru
tabi köyün üş-beş köpekdöğeni
Mıhtar,
köy bekçisi elpençe-divan
peşleri sıra yörüyoru
üş-beş daa kemik-kemiren
biz de yalan sölemeyen Cöbe Halil miydi
geşmiş gün Musdug mudu ne
peşleri sıra ilerden-geriden gonuşalak,
arkamızdan da doçunan
senin şöfer Sülaman efendi
arkasından da köyün çocukları
eşşolu eşekler,
hiş doç görmemişler
senin şöfer Sülaman efendi
Goca Üseyinin evin yanna ğadar dırmandı
orda durdu
sankı ıscak geşcek sağmal koyun gibi
doçu kölgeye ğo(y)du
duralakdan bizim mı(h)tar
“-Feleğoğlu!
Sülemen Bey seni ünneyoru” dedi,
len ne zaman “bey” oldu bu
hanı se(v)meyodu beyliği, meendizliği
ben başgedikli yanna varan emireri ğibi
şöfer Sülaman’ın yan(ı)na seğidelek vardım
Allah var ya içimden
“-doça binelek bi yere gedecez haralda
bakarsın peynir-dolaz file satar,
harşlık ederiz
hele bi de dutdurdukmuydu
her hafta ısmarıç isderler
her hafta balle-balle yolla
köşeyi dönmek işden deği(l) valla” dedim
seğidelek yanna vardım
bön bön bakdı
ben de ona tabi
şöfer
“-Sülaman Bey şoo götü yere yakın şey ” dedi
bakdım deminki meymanatsız,
saçını camız yalamış şey
len bunun neresi “bey”
tingozanın teki
nursuuuz,
nevrim döndü şart ossun
içimdem “-heyvah” dedim
“-heyvah bunun gözleri hacı ğözü deği
fini-büber yemişiyin de a(ğ)zım yanmış gibi
içimden bi “-heyvah” daa çıkdı alaf-alaf
vallahi billahi
boğazım guruyvudu töbeler töbossun
dur bakalım başımıza bi gelcek var emme ne
Allahtan hayırlısı desem de
adamın yanına varınca;
Allah sizi inandırsın
şuulum bozuldu
ısçak gumpir yutmuş da
tatarcık olmuşuyun gibi
anam avradım ossun
insan bunu tehnede filen görse
ödü sıdar
şeytan zanneder töbossun yau,
yau bi i(n)san bu gadak mı ikrah olur yau
gece üryanda görse, gorgar,
çoluk-çocuğa gösdertmemek ilazım deyyusu
yata(ğı)nı ıslatdırı töbossun
Allahın yaratığı gul emme
ne fayda adam resmen nursuz,
mecusinin teki len
“-üsdüne üsdelik doça da binemecez”
bu tefa isdemeyelek, amma
“bak bak Feleğoğlu
beni Allahın gulu yerine gomayo”
demesin deye
goya evelek seğittim yanna
“-buyur Sülemen Bey”
senin Sülemen Bey durdu,
nası emme dim-dik
“-buyur Alla(hı)n emri” filen demek yok
nursuz dinini .ikdimin kafiri
len bu mamirlerin hepiciği gominis”
(
Toprak-su 2- Felek Osmanı başlıklı yazı
İ.ÇELİKLİ tarafından
1.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.