NOGAYTÜRK
 Ramazan NARİN   [email protected]
            
                   
                  ‘ TÜRK ‘ KELİMESİNİN DÜŞMANI KİM ?

     TÜRK kelimesinden kim... neden rahatsız ? Ben silinmesinden-kaldırılmasından rahatsızım…!
17-ŞUBAT Gününün gecesi Bandırma’da,  Barış Manço Kültür Merkezinde TÜRK SANAT MÜZİĞİ ziyafeti vardı. Müthiş başarılı bir konserdi. Amatör tarafının ağırlıkta olmasına rağmen, dolu dolu izlendi ve dolu dolu dinlenildi. İcra edilen müzik ve ezgi ve sesler müthişti. Müzik eleştirmeni olacak bilgi ve görgüye sahip olmadığımdan, sadece Emeği geçenleri kutluyorum.
İşbu konser, daha önceki adı tabelasında ' BANDIRMA TÜRK SANAT MÜZİĞİ DERNEĞİ ' olan ama şimdiki adı ' BANDIRMA SANAT MÜZİĞİ DERNEĞİ ' olmuş (yani TÜRK kelimesi kaldırılmış), başkanlığını Çoşkun Bey’in yaptığı bir dernek tarafından düzenlenen bir konserdi.  Daha önceki (geçen yıl)  bir yazımda bu derneğin tabelasındaki TÜRK adının zımpara ile silinmiş olmasını eleştirmiş, fakat herhangi bir cevap alamamıştım. Konser esnasında, kürsüye yapıştırılmış derneğin ismine dikkatle baktım ve resimledim.  Yetmedi… Dernek Binasına gidip ordaki tabelalarını da resimledim. TÜRK kelimesi gerçekten çıkarılmıştı. Ama sunucu veya takdim eden, cümlelerinde hep TÜRK SANAT MÜZİĞİ veya Musikisi diye konuştu hep. Bence suç işledi, sizce işlemedi mi yani !
Konserin bitiminde, dernek adından TÜRK ismi çıkarılırken aslında yüzyıllardır TÜRK SANAT MUSİKİSİ-MÜZİĞİ diye bilinen bir kavramın başındaki TÜRK sıfatının kaldırılarak, ne menem olduğu belli olmadan çıplak-sıfatsız <SANAT MÜZİĞİ> diye adlandırılmasına tepki olarak, ama aslında TÜRK kelimesinin silinmesine ve kaldırılmasına tepki olarak, EYLEM yapmayı düşündüm. Konserin bitiminde kürsünün yanına çıkıp... derneğin adının yazılı olduğu çıkartmayı işaret ederek ;
<EY TÜRK MİLLETİ ! BEN RAHATSIZIM ! BANDIRMA TÜRK SANAT MÜZİĞİ DERNEĞİNİN ADINDAN <TÜRK> KELİMESİ ÇIKARILDIĞI İÇİN RAHATSIZIM ! TÜRK SANAT MÜZİĞİNİN ADINDAN TÜRK ADI ÇIKARILDIĞI İÇİN DE RAHATSIZIM. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..! > diye bağırmayı düşündüm. Yaşım 54. Korktuğum veya başıma gelecekler için değil, bir gazetecilik cemiyetinin üyesi olduğum için... ve gazetelerde yazan biri olduğum için, YAZMA yerine SHOW yapmayı denedi diyecekler diye düşündüm ve vazgeçtim.
Ama, o tabeladan TÜRK kelimesinin silinmesine, kaldırılmasına bir TÜRK olarak çok üzüldüm… TÜRK’tüm, TÜRKİYE’de yaşıyordum, ama birileri TÜRK adını yasaklıyor, antetlerinden siliyor ve kaldırıyordu…Ağlayacak duruma geldim. Necip Fazıl’ın “ ÖZ YURDUNDA GARİPSİN, ÖZ VATANINDA PARYA !” dizesi aklıma geldi. Geceyi ve durumumu ne kadar güzel anlatıyordu…
Derneğin, bazı yetkilileriyle görüşmeler yaptım ve yetkililerin izahatı ise şu oldu. TÜZÜĞÜMÜZ onaylanırken veya onaylandıktan sonra, Emniyet Teşkilatımızın Dernekler Masasından gelen polis memurlarından UYARI aldık. Uyarı ; TÜRK kelimesini kullanamayacağımız ve silmemiz gerektiği yönündeydi. Bu kelimenin kullanılması için, BAKANLAR KURULU KARARI gerekiyormuş ! Biz de çok üzüldük ama gereği olarak TÜRK kelimesini tabelamızdan ve derneğimizin adında geçen her yerden sildik. Silerken de TÜRK SANAT MÜZİĞİ yerine ' SANAT MÜZİĞİ ' demek zorunda kaldık. Açıklama/lar bu…?  Ve bazı dernek üyeleri, Türk olmaktan öte önce insanız falan diye savunma yaptılar…Ben de ' İNSAN SANAT MÜZİĞİ ' diye bir dernek kurmak lazım o zaman diye aklımdan geçirdim, ne yalan…Haksız mıyım ? Açıklama bu olunca, şimdi iki durum ortaya çıkıyor. Birincisi... böylesi bir sanat icrası için kurulmuş olsa da dernek adında TÜRK kelimesi geçmeyecek (yani Türk’e ait TÜRK Menşeli bir sanat yoktur), ikincisi TÜRK SANAT MÜZİĞİ klişeleşmiş bir terim olsa da, Türk'e ait bir sanat olsa da  bozulacak ve o sanat dalı sıfatsız bırakılıp, ne menem 'SANAT MÜZİĞİ' olarak lanse edilecek..!   Literatüre de baktım, SANAT MÜZİĞİ diye bir terime rastlamadım ama, ' TÜRK SANAT MÜZİĞİ '  literatürde yerini almış. Böyle anılıyor ve VAR yani.  GARİP değil mi?
Diğer bir gariplik te, bir derneğin adında geçen TÜRK kelimesi için, BAKANLAR KURULU KARARINA muhtaç edilmesi ! Veya kaldırılmasını isteyenlerce, öyle denilmiş olunması ve bunu TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ adına bazı yetkililerin, dernek yöneticilerine iletmesi…  Bu da ilginç geldi bana.
Daha da ilginci ;  TÜRK SANAT MÜZİĞİ icrası için dernek kuran amatör bir grup insan var. TSM İcrası yapalım ve bu müziği sevdirelim-unutturmayalım uğraşı içindeler. Takdire şayan bir girişim ve fedakarlık yapıyor olabilirler ama, dernekler masasından bir görevli geldi yazılı tebliğ yapmadan sözlü olarak uyardı diye... TÜRK adını tabelalarından zımpara ile silmeleri ve TÜRK adını taşımadan TSM icra etmelerini kabul etmiyorum. Aynı şey TÜRK HALK MÜZİĞİ için de geçerli…TÜRK’ü oradan da çıkarırsanız, kalan ' HALK MÜZİĞİDİR '. Ama hangi halkın müziği ? hangi halkların müziği ? menşeii belli edilmeden icra edilecek bir müzik…Bunların hepsi fecaattir! Kabul edilemez...
Ben, müzikten pek anlamam. Ama yaptığım araştırmalarda, Türk Sanat Musikisinin üstelik Başbuğ ATATÜRK’ün sağlığında BİZANS-ARAP-FARS musikilerinin etkisinde kaldığı için, TÜRKLÜK ve TÜRK EZGİSİ içermediği için gibi gerekçelerle ; Adı Darülelhan olan TSM Konservartuarının, İstanbul Belediye Konservatuarına dönüştürülüp, 'TÜRK SANAT MÜZİĞİ' Bölümünün 1926 yılında kapatıldığını, 03.11.1934 yılında da Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Şükrü Bey (KAYA)’nın emriyle o tarihte iki merkezden yayın yapan Türkiye Cumhuriyeti ANKARA ve İSTANBUL Radyolarında, TÜRK SANAT MÜZİĞİNİN ve ALATURKA Müziğin çalınmasının yasaklandığını ve bunun 1970 li yıllara kadar devam ettiğini öğrendim. Dernek yetkililerinden aldığım bir diğer bilgi de ; Türkiyenin her tarafında bu kararın uygulandığı ve TÜRK SANAT MÜZİĞİ değil ancak SANAT MÜZİĞİ VEYA musikisi gibi cemiyetlerin faaliyetine izin verildiğidir. Eğer böyleyse...!!!
BEYİN FIRTINASI YAPIYORUM… Bugün, 'TÜRK SANAT MÜZİĞİ' icra ettiğini düşünen kişilerin  TÜRK adının kaldırılmasından, Sanat Müziği diye ne idüğü belirsiz bir müzik icra etmekten pek rahatsız olmadıklarını görüyorum ve daha çok üzülüyorum. Ben bir TÜRK olarak adında TÜRK olmayan bir musikiyi, icra etmem. Direnirim. Gerekirse o derneği kapatırım ama, adından TÜRK adını silmem. Gerekirse UD ta çalmam, kanun da çalmam ama TÜRK kelimesine dokunmam. Dokunulmuştur ve ben bu konudaki duyarsızlık için de çok üzgünüm. Bu arada  T. C. Devletinin Bakanlar Kurulunun yetkilerini de araştırdığımda, bu kurulun derneklerin kamu yararına olup-olmadıkları hakkında belirleme yapabildiklerini ama TÜRK adını kullanma izni verme diye bir yetkileri ve uygulamaları olduğunu görmedim.
Bu olay benim için çok ciddi bir olay olup, TÜRK kelimesinin silinmesi-sildirilmesi olayının hangi yasal dayanakla yapıldığını, ilgililerin ağzından duymak ve kamuoyuyla da bunu paylaşmak istiyorum. Anayasadaki BİLGİLENME hakkıma dayanarak, TÜRK olarak, T. C. Vatandaşı olarak istiyorum.
Yasal bir dayanak olduğunu düşünmüyorum çünkü adında TÜRK bulunan ; adının bundan böyle herhalde SİLAHLI KUVVETLER olacağını düşündüğüm 'TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ' var mesela, 'TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ ', ' TÜRK ECZACILAR BİRLİĞİ ' var, kanunlarımızın adı da TÜRK diye başlıyor ayrıca...mesela ' TÜRK CEZA YASASI ' gibi…
Şimdi ; 'TÜRK CEZA KANUNU' sadece TÜRK olanları mı bağlıyor ? Bu yüzden mi PKK lılar ve Kürtler Mahkemelerimizde TÜRKÇE konuşmuyorlar ?  Direniyorlar ? Bu yüzden mi Diyarbakır'da BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN naraları atılıyor ve tek bir kişi bile göz altına alınmıyor? TÜRK VATANDAŞLIĞI Kanunu var mesela, madem TÜRK diye bir şey yok, o zaman İNSAN VATANDAŞLIĞI diye kanun çıkarmak lazım veya HALKLARIN VATANDAŞLIĞI KANUNU… Veya, veya bu ülkenin sahibi artık Türkler değilse, KÜRTLER ise bunun da açıkça ve bir an önce ilan edilmesi lazım ki,  işkence çektirmeden, bizi ayak seslerinizle korkutmadan ÖLDÜRMELİSİNİZ !
Ben eski bir TÜRKÇE Öğretmeniyim ya…kafama takıldı. TÜRKÇE SÖZLÜK (lügat) var mesela. Başbuğ Atatürk’ün kurduğu TÜRK DİL KURUMU veya TÜRK TARİH KURUMU var. Kaldıralım hepsinden TÜRK Kelimesini o zaman. İNSAN veya HALKLAR SÖZLÜĞÜ diyelim, İNSAN veya HALK DİL KURUMU, İNSAN VEYA HALKLAR TARİH KURUMU diyelim. Ne kadar yakışır değil mi ? Veya, utanmayalım sıkılmayalım KÜRTÇE  TRT  ŞEŞ'i kurduğumuz gibi KÜRTÇEYİ veya KÜRT Kelimesini TÜRK kelimesini çıkardığımız yerlere koyalım !!! Sıkıyorsa, alıştırmak yerine bunları yapmalılar ki, TÜRK olarak nerede olduğumuza da, biz karar verelim.
Adında TÜRK bulunan o kadar çok şey var ki mesela, TÜRKCELL geldi aklıma, TÜRK TELEKOM mesela. Tamam ikisinin de sahibi yabancılar oldu belki ama... TÜRKLÜĞÜ sömürüyor bu isimler-firmalar o zaman ve şirket isimlerindeki TÜRK kelimelerinin kullanma izinleri acaba var mı ? Veyahut Bakanlar Kurulu kararı ile mi TÜRK kelimelerini kullanıyorlar ? CNNTÜRK, HABERTÜRK Televizyonları da aynı kategoride. Hatta,  ben bile aynı kategorideyim. Bende gazetelerdeki yazılarımda ‘NOGAYTÜRK’ diye bir mahlas kullanıyorum ama izinsizim. Kimseden izin almadım. Cezam var mı acaba ? Varsa cezamı, ödemeye hazırım bu da biline elbette !
TÜRK kelimesini düşünürken, kendimin LOKUM ihracatçısı veya imalatçısı olduğunu düşündüm bir an. Satarken lokumlarımı TÜRK LOKUMU diye satıyorum mesela... birinden izin almam mı gerekiyordu acaba, izin almamışsam birileri gelip ordan TÜRK adını kaldır derse, ben sadece LOKUMCU MU olacağım acaba ? Ne idüğü ve menşeii belirsiz bir LOKUMCU...
                                         BEN RAHATSIZIM..!
TÜRK adının, çaktırmadan ordan burdan kaldırılmasından, silinmesinden, yasaklanmasından RAHATSIZIM. Çünkü ben bir TÜRK’üm. NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE ! diyen, TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR..! diyen Başbuğ ATATÜRK’ün emanetçisi bir TÜRK’üm. Bu yüzden ismimi silenden de, sildirenden de RAHATSIZIM..!
Türkiye Cumhuriyetinin yüce mahkemeleri ve hakimlerimiz <YÜCE TÜRK MİLLETİ  ADINA !> diyerek Karar veriyorlar.  Bu kararların da yakında İNSAN MİLLETİ ADINA, HALKLAR ADINA diye değiştirilmesi teklif edilirse  şaşırmamamız gereken bir dönem, bir acı süreç yaşıyoruz. Hatta ben bu süreçte acaba TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ artık bağımsız değil mi ? TÜRKİYE artık müstemleke mi ?, TÜRK MİLLETİ artık esir millet mi ? gb. Düşünmeye bile başladım. Necip Fazıl’ın SAKARYA Şiirindeki şu dizeler geldi aklıma ; günümüz Türkiye’sini ve beni resmediyor adeta…" ÖZ VATANINDA GARİP…ÖZ VATANINDA PARYA ! "
Ben, TÜRK adının kelime olarak ANAYASADAN çıkarılmak, ülkem adından dahi çıkarılmak istendiğini biliyor ve görüyorum. TÜRK kelimesinden rahatsız olanların baskılarıyla, bu fiiller yapılıyor ve yapılmaya devam edecek. Referandumdan sonra <EVET OYU VERENLER...paşa gönlünüz rahat mı ?>  yapılan uyum çalışmalarıyla İSTİKLAL MARŞININ ve GENÇLİĞE HİTABENİN yasaklanmasa da  okutulmasının, idarenin/cinin insiyatifine bırakıldığını, Milli Eğitim Bakanlığı Şura kararlarıyla bu olayın pekiştirildiğini de biliyorum. Yani bir okulda, kendisini TÜRK görmeyen birkaç kişi çıkar da, BEN İSTİKLAL MARŞI okumak istemiyorum derse... ordaki idareci isterse, İSTİKLAL MARŞINI okutmaktan vazgeçebilecektir mesela. Tüm bu yapılanlara da bir AD koymamız gerekirse, en hafifinden emperyalizm İŞBİRLİKÇİLİĞİNİN önü açılıyor herhalde diyebiliriz. Veya,vatandan vazgeçiyoruz… Yoksa TÜRKİYEDEN Mİ vaz geçiyoruz ?
Çanakkale savaşlarının başladığı günlerin yıldönümündeyiz. Yüzbinlerce can verdiğimiz savaşların yıldönümü. Öğretmen iken öğrencilerimi götürürdüm ÇANAKKALEYE …Conkbayırına geldiğimizde öğrencilere yerden bir avuç toprak almalarını ve, koklayarak bir torbaya koymalarını isterdim. Otobüsümüzle geri dönerken de, savaş bilgilerimi anlatır, öğrencilere gezide gördüklerini duyduklarını anlattırır ve aldıkları toprağı tekrar koklatırdım çocuklarıma. O toprak, hala kan ve şehadet kokuyordu çünkü. O toprakta ; bugün bizim yaşamamız için, ana kucağından ve okulundan o savaşa gidip  geri dönmeyen,  o topraklarda ölen 15 yaşındaki Balıkesir Ortaokulunun öğrencilerinin şehadet kanı kokuyordu… Bu kokuyu duymayanların, onları hatırlamayanların……!
TSM Derneğinin düştüğü durum/lar, TÜRK Kelimesinin silinmesi-kaldırılması, buna vesile olanlar, bunu içine sindirenlerin sessizliği, gaflet ve dalalet… beni en çok şehitlerimiz nazarında acılara boğuyor. Balıkesir Ortaokulu ve Lisesinin 15-18 yaşındaki çocuklarının, ÇANAKKALEYE gidip, orda toprak olup, Conk Bayırındaki toprağa kokmalarından  dolayı... onlara layık olamadığım için, YÜZ ÜSTÜ SÜRÜNDÜĞÜM-SÜRÜNDÜRÜLDÜĞÜM için ağlıyor ve kahroluyorum. Ayağa kalkamadığım için kahroluyorum..!  

BEN RAHATSIZIM ARKADAŞ..! TÜRK Kelimesinin o tabeladan silinmesinden RAHATSIZIM ! Türk Sanat Müziğinin SANAT MÜZİĞİ diye kuşa dönmdürülmesinden RAHATSIZIM..!  Takdiri, varsa bu ülkedeki yüce TÜRK Milletine bırakıyor ve acımı paylaşıyorum.  SERENCAM budur.         <NOGAYTÜRK>
 

( Türk Kelimesinin Düşmanı Kim başlıklı yazı NOGAYTÜRK tarafından 15.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu