Gönlüne yangınlarla getirmezsen külfeti,
Bağında bulamazsın beklediğin ülfeti.
Sükût eder dillerin, yakalarsın âfeti;
Titreyen dallarına aşk bülbülleri konmaz,
Dertlerin şaha kalkar, sana hiç kimse yanmaz.
Mevlâ’nın sevdasıyla çağlatmazsan gözünü,
Gönlün ızdırabıyla kanatırsın yüzünü.
Âvizeler altında ördürmezsen sözünü;
Önüne perde gelir, arzuların uyanmaz,
Dertlerin şaha kalkar, sana hiç kimse yanmaz.
Eyvahını güldürme, hadi biraz nefes al,
Nurları nakşet kalbe, zamanından zaman çal.
Dinlemezsen sözümü, olur yüreğin al al;
Ellerin sofralarda sevdalarına banmaz,
Dertlerin şaha kalkar, sana hiç kimse yanmaz.
Pervane’yim derim ki, maksatsız dolaşmayın;
Katrana zincir vurun, haddinizi aşmayın;
Aşksız ve sevdasızca menzillere koşmayın;
Zemheride yanarsın; dil susuzluğa kanmaz,
Dertlerin şaha kalkar, sana hiç kimse yanmaz.