Dünya soğumaya başladı,
                               Buzullarda gibiyim…
                 Yoksa ben mi soğudum dünyadan?
               Pusuya yattım bir sıcaklık bekliyorum.
                   Havayı boydan boya ikiye yarıp,
                         İçinden sıcağı süzüyorum.
                          Buz gibi damlıyor sıcak,
                               Şimdi ne olacak?
 
                      Denizin güzeli ılık olanıymış,
                      Bense soğuğunu severim,
                        Ama bu kadar da değil…
                               Buz gibi deniz,
                            Ben bile üşüdüm!
            Şimdi insanlar daha kolay balık avlıyorlar,
                       Çünkü balıklar donmuşlar.
 
                       Severim hayır çeşmelerine,
                        Ağzımı dayayıp su içmeyi,
                           Denedim de içemedim.
                        Dişlerim dondu soğuktan,
                           Duamı da edemedim...
                        Bilmem kimin hayratıydı?
                        Baktım ama göremedim.
 
                         Halen saklarım atmadım,
                         Annemin ördüğü hırkayı…
                       Üşüdüm de giysem dedim,
                          Faydasını göremedim.
                          Öyle soğuk ki bedenim,
                        Üst üste üç dört denedim,
                            Kendime gelemedim.
          Isınmak için, annemin sıcaklığını düşledim.
                            Düş de bile eremedim.
  
                        Oturdum ekmek yemeğe,
                          Yeni çıkmıştı fırından,
              Bayılırım sıcak ekmeğe yağ sürmeğe,
                                 Yağ soğuktu,
                              Ekmek donmuş,
                       Süremedim buza buzdan…
 
                         Sonu gelmez muradın.
                           Aradığım sıcaklığı,
                       Hiçbir yerde bulamadım.
                         Elime değse ısınsam,
                      Sıcak elli güzel bir kadın…
                              Ah bir bulsam!
                             Isınsam dedim,
                                Isınamadım…
 
                   Buz gibi şu siyah saçlı kadın,
                    Adını söyledi anlamadım,
                         O kadar soğuktu ki,
                       Bir daha da sormadım.
              Giderken omuz silkti soğuk nevale,
                           Dondum kaldım.
                     Güldüm düştüğüm hale.
 
                            Dağ, taş soğuk,
                               Ova soğuk…
                     Buz gibi yanar ormanlar.
                         Çiğ düşmüş kırlara.
                     Kokladığım hava soğuk,
                    Dayanır mı buna canlar?
  
                      Ey insanlar nerdesiniz?
                      Nerde o tatlı gülüşler?
         Yüreklere sıcak akan, nerde kaldı dirilişler.
                      Küçük dağlar yarattınız,
                      Sonra büyüdü o dağlar,
                      Sarıp kapattık buzlarla,
        Buz çekilmiş perdesiniz. Üşüyorum nerdesiniz?
 
                  MEHMET FİKRET ÜNALAN
( Üşüyorum Nerdesiniz? başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 7.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu