Gecenin kasvetini yağdırma ince ince,
Yıldızlar isyan edip yönünü bozdurmasın;
Rıhtımıma nur döşe, döşeme eyvahını,
Yüreğinin özünü hüzünler yoldurmasın.
Başlasın şimdi bağda sultan-ı yegâh faslı,
Hislerine yerleşsin artık sevdanın aslı.
Gelişen endişeler hanı yapmasın gece,
Asrın irinlerini gözüne sızdırmasın;
Dağlatılan gönlüne getirttirme vahını,
Yollarına hızlıca acılar saldırmasın.
Başlasın şimdi bağda sultan-ı yegâh faslı,
Hislerine yerleşsin artık sevdanın aslı.
Mâhirler mâtemleri örmesin hece hece,
Elemim raks ederek ateşler kızdırmasın;
Yükleme bana nigâr sabahsız sabahını,
Rüzgârım dillerime fırtına doldurmasın.
Başlasın şimdi bağda sultan-ı yegâh faslı,
Hislerine yerleşsin artık sevdanın aslı.
Pervâne’nin bağrında kalmasın hiç bilmece,
Elleri çaresizce hicranı yazdırmasın;
Neylerin hevesiyle süzdürsün segâhını,
Gülleri inleterek bülbülü soldurmasın.
Başlasın şimdi bağda sultan-ı yegâh faslı,
Hislerine yerleşsin artık sevdanın aslı.