Online Üye
Online Ziyaretçi
Ne hâllere düştü talihsiz başım
Zehir ile doldu soframda aşım
Kan gölüne benzer gözdeki yaşım
Silmek istesem de silemiyorum
Unutturdun bana yazı, baharı
Gönlümün dağına doldurdun karı
Geçit vermez oldu firak duvarı
Teşhis koydu tabip, bedenim hasta
Neşe uzak artık, ruhum hep yasta
Bu ne biçim cefa, aklım iflasta
Okyanus kâr etmez kızgın közüme
Yalanı katmadım inan sözüme
Tebessüm yelleri esmez yüzüme
Sürekli dolaşır sol yanımda sis
Kapladı içimi tarifsiz yeis
Çaresizim şimdi, kederler hapis
Yüreğimin harcı aşkla karıldı
Nazından usanan gönlüm darıldı
Derde gark olunca sazım kırıldı
Mutluluklar ölü, hüzünler diri
Mâzinin azalmaz asla değeri
Yoktur şu âlemde sen gibi biri