Çağlayan zamanlarım itibardan mı düştü,
Aşk nağmeleri deren mevsimlerim nerede?
Dökülen gözyaşlarım yangınları mı deşti,
Maksatlarına eren sicimlerim nerede?
Mazinin neşesini bir söyleyin ne yaptık?
Neden kasırga gibi birbirimizden koptuk?
Hadi söyleyin niçin yanlış yollara saptık?
Hakikatleri düren takvimlerim nerede?
Mehtap yüklü güfteler nasıl yok olur nasıl?
Ne zaman çağlayacak meclisimde kor fasıl?
Bütün bunlara sebep yüreğimizdir asıl,
Gönle şifalar veren hekimlerim nerede?
Hangi gün neylerimde segâhım çağlayacak?
Ne zaman bülbüllerim sevinçten ağlayacak?
Yok mu gönül soframda yürekler dağlayacak?
Meclisime şevk süren taksimlerim nerede?
Bilmez misiniz hâlâ bağlarım öksüz bugün,
Yaklaşıp durur bize matemle yüklü hüzün,
Olmayacak mı sık sık sofralarda nur düğün,
Beni nuruyla gören iklimlerim nerede?
Pervane kalemine sevdaları yıkarken,
Şiirine her zaman bülbülleri yakarken,
Gönle mehtap döşeyip maksadına akarken,
Lale devrini ören Nedimlerim nerede?