Şiir Edebiyatın ana
damarı.Her yazar mutlaka yazım hayatına şiirle başlamıştır. Ama bazı yazarlar
şiire devam etmemişler.
Konu; Yahya Kemal'in
yayınlanmamış şiirlerinin, ham haliyle tekrar yayınlanması, Türk edebiyatında
tartışmalara sebep olmuştu. Bazı edebiyatçılar ham halini okuyarak hangi
evreden geçtiğini anlamak niyetindeydiler.
Oysa,Yahya Kemal
şiirlerini çok titiz bir çalışma ve yıllar süren bir zaman dilimde
olgunlaştırırdı. Bilindiği gibi Yahya Kemal'in bütün şiirleri ölümünden sonra
kitaplaştırıldı. Bu eserlerin meydana gelmesinde, Nihat Sami Banarlı'nın emeği
çoktu.
Ama Yahya Kemal'in
çekmecesinde olgunlaşmayı bekleyen şiirlerin yayınlanması, itirazların
yükselmesine sebep olmuştu.Bu şiirlerin
yayınlanmasına en çok Hisar ekolünün kurucusu
Şair Mehmet Çınarlı'dan gelmişti.
Bu şiirlerin
yayınlanmasını bir kadının mahremiyetine girmek diye yorumlamıştı.
Benim bu konuyu
tekra açmama sebep duygular zamanla değişirmi? Aynı duyguyu ikinci defa yaşanır
mı?O zaman diliminde yazılan şiirde yıllar sonra duygu yoğunluğu yaşayarak şiir
daha mükemmele ulaşır mı? Yoksa şiir kalemden çıktıntan sonra ilk haliyle mi
kalmalı?
Bu düşünceler
tartışıla bilir.Bu tartışmayı benim gündeme almama sebep de Beşir Ayvazoğlu'nun
açıklamaları neden oldu. 1995 den beri şiir yazmayan Ayvazoğlu eski şiirlerini
yeniden ele almak ve "kayıp şiiirler" diye bir kitapta toplamak
isteğiydi.
Yazım hayatına
şiirle başlayan Emine İşınsu, Adalet Ağaoğlu, Seviç Çokum, Selim İleri...gibi
yazarların şimdi şiir yazmadıklarını,yazım hayatına nesirle devam ettiklerin
görüyoruz.
Emine İşınsu, Bir
yürek satıldı, adlı eserini o günki ruh alemi haliyle yazdığını bir daha böyle
bir duygu yumağı içinde olamayacağını bir söyeleşinide anlatıyordu.
Dugular da zamanla
değişir. Olgunlaşır.
Şiir bence O hissiyat içinde yazıldığı gibi kalmalı, Şiir
üzerinde değişimler yerine bugün ki hal ve ruhiye halinde yeni şiir yazılmalı.
Ne dersiniz?