Kendimi arıyorum, gören varmı?
Bulursanız benden okkalı bir selam söylermisiniz ?
Arıyorum kendimi sokak sokak, sayfa sayfa her yerde. Uğraşıyor çabalıyor fakat ulaşamıyorum beni duyan varmı?
Bunaldım kendimden, yaşadıklarımdan, hayattan…
Her şey ama her şey bir adım önde gidiyor yetişemiyor yakalayamıyorum her ne kadar didinsem geri kalıyorum olmuyor offff olmuyor …

Ne olur biri bana anlayış göstersin.. lütfen…. rica ediyorum..

Şurda iki ay öncesine kadar sakin bir hayatım vardı. İşsiz işsiz dolaşan bir kadındım .
Kapı kapı yeteneklerimi gösterebileceğim bir iş arıyordum. Sonunda buldum baba mesleğini sürdürebileceğim, kanıma işleyen bu mesleği yapabilceğim iş fırsatını yakaladım. Amanda ne ala memeleket ! pastacı oldum üzerinize afiyet.

Sabahın altı buçuğunda kuşlarla birlikde uyanıp çok sevdiğim işyerimde gözümü açıyorum. Tüm gün ayaklarımın haykırışına inat milletin karnını doyurmaya yarayacak ne varsa marifetli elerimle şekle sokmaya çabalıyorum. Üstelik temmuz sıcağı , fırınının kavuran ateşi yetmiyor gibi sipariş üstüne sipariş krem şanti içinde yüzercesine her doğana, her evlenene pastalar yapıyorum katlarca. Belimdeki ağrı gün geçtikçe kat kat artsada işimi sevdiğimden katlanıyorum.

Ellerimde un,
Kirpiğim rimel değil nişastalı
Tenimde sütden ter taneleri,
Yanağımda şekerin pudra hali ,
Dudağma sıçrayan çukulatanın alevi
Yuvarlanıp gidiyoruz akşama kadar hamur misali..

Bizim işimiz zamanla yarışmak, zevke mideye hitap etmek. Telefonummu çaldı muhabbet zamanımmı geldi farkında değilim, zaten yasak!

Bugünlerde en çok gelen mesaj; “sende hayırsız çıkdın bi arayıp sormuyorsun cevap bile vermiyorsun”
Ah canım ah ben kendimi bir bulsam; kendime ne çok anlatacaklarım var bir bilsen.
Çok mu zevklidir sabahın altısınden akşamın ezan vakitlerine kadar çalışmak.
Ya Pazar günleri evde mis gibi uyumak varken işyerimde olmak , haftada sadece üç beş saat tatil yapmak çok mu zevkli geliyor sanki bana.

Böyle işte herkes bir hayat mücadelesi içinde uğraşırken bende kendi payıma düşenden fazlasıyla nasipleniyorum.

Ne olur kimse sitem etmesin . kimseyi unutmadım asla! Katiyenn!
Bir alt sokakdaki amca kızı küsme emi.
Beş dakika mesafedeki en yakın dostum darılma.
Telefonun diğer ucundaki sevdiklerim kırılmayın.
Hele şairdaş gönül dostları sizler ne olur sitem etmeyin ne olur.
En çok özlediğim şey doyasıya şirler hikayeler okuyabilmek yorumlayabilmek..
Fakat yok işte vakit yok şuan bile uykumdan feda ederek bu satırları klavyemden aktarıyorum.
Hele en son “cano ….” diye başlayarak gelen kelimeler gözümde birken damlaları tak ettirdi….

Üzgünüm yuvama, yaşantıma, hobilerime, tüm zevklerime , sevdiklerime zaman ayıramadığım için üzgünüm .
Hala kendimi arıyorum zamansızca… beni gören olursa selam söylesin.
Tüm sevdiklerime kucak dolusu sevgiler.
Allaha emanet olun sevgili dostlar.

Pastacı sarı şeker .

( Şekerden Mektup başlıklı yazı NazlıKaragöz tarafından 10.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu