Yaratanı, yaratılanı tanımadılar, ıslah olmadı hasımlarım ana!
Merhamet düşmedi taş kalplere, iflah olmadı ıstırap hislerim
Kindarlığım tavan yapıyor işte, tırnak batıranlara diş biledim
Sızılarım yok satıyor günden güne, akacak kan durmadı damarda
Ne yalan söyleyeyim, hakkında dilim hiç hayra dönmüyor
Ne zaman adın gelse aklıma, dudağımdan sadece “ah” düşüyor
Şefaate ermiyor lisanım; suretine, şecerene şer saçıyor
Cellâdın kim olur bilemem lakin celalim şah damarını arıyor
Değil mi ki; gül cemalimi mühimsemeden soldurdun
Sempati saçan gamzelerimi umursuzca hicrana sürükledin
Gözü kapalı haince kaçışının ardında dev bir canavar yarattın
Hınca hınç yırtıldı kelamımın edebi, paylanmayı kendin istedin
Kuytusuna saklandığın kargaşa gizlemiyor kimliğindeki kabahati
Yüzüme devirdiğin hengâme soracaktır er ya da geç vebali
Gün gelir, devran döner; cefa yükü omuzlarına iadeyi ibraz eder
Buz dağlarından yıldırım misali gam yağar, kaçırır keyfini
Hiç bir zulüm, kulun koynunda duracak değil böyle biliriz
Hak, mutlak helalde kuşanılacaktı bunu böyle öğrendik
Ne edersen elinle, o gelecek seninle peşinde ilelebet
Ne bir eksik, ne de fazla geri dönecektir gayet net
Beddua sürdüm ruhuna, kaderine çile sövdüm
Kahır kattım söylemlerime, adına bin belâ söylendim
Hiddetimi kustum, tahribatının cezasını yaşa istedim
Kin ve öfkemden kem deyişlerim düşecek yakana, yanacak için
Herhangi bir musibet yazgına değdiğinde nasibindir, nasibin
//Bağışlamak Yüce Mevla’ya has rahmettir,
Ben ise canı yakılmış, affı yitik mümineyim//