Çekiç örse, örs üzengiye vurmayınca,
Paslanan kulağım sesini duymayınca,
Ceylandan ürkek ellerini tutmayınca,
Yak gitsin seni hissetmeyen duyuları…
Seni görmeyen kaderin gözü kör olsun,
Duygusu olmayan duyularım kahrolsun,
Sana dokunamayan yansın, ahir olsun,
Yak gitsin seni hissetmeyen duyuları…
Seni tatmayan darağacında asılsın,
Sara geçirip de inim inim kasılsın,
Ayakaltında ezilsin, taşa basılsın,
Yak gitsin seni hissetmeyen duyuları…
Derisi yüzülsün de çarmıha gerilsin,
Domuz postu olarak tuzlanıp serilsin,
Yetmez! Cehennem zebanilere verilsin,
Yak gitsin seni hissetmeyen duyuları…
Ben Vuslat’ım, aşka giden yolda yolcuyum,
Sırat köprüsünde ne sağcı ne solcuyum,
Yalnız “mormenekşem”im kalbinde kolcuyum,
Yak gitsin seni hissetmeyen duyuları…
Ali Özdemir
17.06.2011 – 14:59